|
Saf şiir, sözcüklerin eşitsiz karşıtlıklarda çarpışmasında önceliği sözcüklere bırakan şairin anlatış eksikliği demektir:
Günümüze kadar evrimi boyunca fransız şiirinin özellikle uyak konusundaki coşkulu üstünlüğünden dolayı, zaman zaman kendini kanıtladığını kabul edelim: şöyle ki bir süre patlar, tükenir ve bekler. Şiirleştirme gereği, değişik durumların tersine, şimdi, yaklaşık orgiaque1 devirli sınırını taşmış durumlardan birinden sonra biricik Rönesansla karşılaştırılabilir bir çağa ya da görkemi değişik ve süren; karanlığın ve soğumanın gerekli, hemen her zaman olduğu gibi görünmeyen bir güç verdiği, ince bir yöntemle açıkça işleyen gelişimine dönüştü, bepsi bu...
H H H
Bunun kazanılmış yüksek ve çok yeni bir özgürlük, geçmişte güzel olan Önemsiz bir yok olma olduğunu kabul etmiyorum ve bu benim en yoğun düşüncem! Ve elverişli olanaklar içerisinde üstünlüğü klasik dehaya bağlı olan görkemli geleneğe her zaman uyulacağı kanısını taşıyorum: yalnız, görkemli yankıları, gelip geçici bir duygusallık veya bir tahkiye nedeniyle bozmak uygun düşmeyince, gözler üsluba yönelecektir. Yeniden başlamak söz konusu olunca, her ruh bir melodidir ve bunun için her birinin flütü veya yedi telli kemanıdır...
H H H
Bizim yoğun çalışmalarımızla hemencecik belirlenen ve ortaya çıkan ama gerilemekte de olan gizemci okullar, rastlantı gibi, doğal araçları reddeden idealist bir konumu (füglere, sonatlara benzercesine) ve onları nerdeyse kabaca düzenleyerek kesin bir görüşü benimsediler: yalnızca telkinden korumak için. Şaşmaz imgeler arasında bir ilişki kurmak, uzgörüşe sunulmuş açık ve eriyebilir bir üçüncü görüşü onlardan ayırmak... Tutkuyu, estetik hatayı yok etme çabası büyük eserler ortaya çıkarmasına karşın, ormanın özünde olmayan ve gerekirse gözükmeyen şimşekler veya orman yıkımlarını kapsayan bîr tarz ayrı bir şeydir. Doğru şekilde yayılmış övülesi özün bazı demetleri yalnız oturmaya elverişli bir sarayın mimarisini andırır; bunun dışında, bütün taşların dışında, sayfalar kötü kapanacaktı. ..
H H H
Saf şiir, sözcüklerin eşitsiz karşıtlıklarda çarpışmasında önceliği sözcüklere bırakan şairin anlatış eksikliği demektir: Sözcükler, tümcenin özel coşkulu yönü ya da eski lirik imgelem gücü içerisinde duyulabilir soluğunu yerleştirerek, değerli taşlar üzerinde ateşle sürüp gitmiş gizil bir güç gibi karşılıklı yansımayla parlarlar.
H H H
Birkaç sözcüğün eksiksiz, yeni, büyüleyici, dile yabancı bir söz oluşturduğu şiir, sözün dışındaki bu soyutlamayı; onların anlam ve uyum olarak almamış yeni güç ve ruhlarının düzenine karşın terimlerden kalmış rastlantıyı, bağımsız bir anlatımı inkâr ederek, nesnenin belli belirsiz algılanışını yeni bir ortamda anlam kazandığı sırada ve böylesine olağanüstü anlatımı asla işitmemiş olmanız şaşkınlığını yaratarak tamamlar.
Stephan Mallarme
Çeviri: Metin Cengiz
|
|
|
|
|