S O Y L U E D E B İ Y A T

Lykia Sanatı



Lykia Sanatı

Lykialılarda Yontu Sanatı


Hellen yontu işliklerinde yetişmiş oldukları şüphesiz olan Lykialı heykelciler, büyük ölçüde öğretmenlerin etkisi altında kalmışlardır. Böylece olmakla birlikte M.Ö.6,5 ve 4 yüzyıllarda geliştirdikleri eserlerde Hellen örneklerinde görülen ideal tasvir türünü tersine canlı ve hareketli bir görünüm sergiler. Söz gelimi İsinda Trysa gömü alıntılarındaki aslanlar Helenlerin çağdaş örneklerinden daha canlıdır. Lykialı sanatçılar helketli eserle ortaya koyma çabasına büyük önem verirler. Nereidler Anıtı’ndaki tören geçişi yapan savaşçıların canlılığı dünya sanat tarihinde önemli bir şeklide başarılı tasvirdir.

Trysa ve Limyra anıtlarında savaşçıların yan yana olduğu gibi arka arkaya da sıralanmış olmaları, bir çeşit üç boyutlu tasvir türüdür. Bilindiği gibi ışık ve gölgeyle üç boyutlu tasvir sanatı Hellen icadı olup M.Ö.5.yy’ın ikinci dörtlüğünde ortaya çıkmıştır. Bu nedenler Lykia yontu ustaların bu ileri düzeyde ki tasvir türünü M.Ö. 480-440 tarihleri arasında çalışmış, ancak hiçbir eseri günümüze gelmemiş olan Helenli büyük ressam Polygnotos’tan öğrenmiş ancak hiçbir eseri günümüze gelememiş olan hellenli büyük ressam Polygnotos’tan öğrenmiş oldukları şüphesizdir.

Lykia yontu sanatının en önemli özeliklerinden biri de narratif, yani öyküleyici tasvirler yapılmış olmasıdır. Trysa,Limyra ve Nereidler anıtlarında narratif, öyküleyen tasvir sanatının güzel örneklerini buluruz.

Lykia Yontu Sanatında Doğu Etkileri


Lykia kabartmalarını işleyen ustalar yukarıda dediğimiz gibi Hellen kökenli olmayıp Hellen Sanat atölyelerinden yetişmiş ustalardır. İsinda gömü anıtında gördüğümüz bir askerin düşmanları yenerek aldığı kalkanlarla tasvir edilmiş olması bunun en belirgin özelliğidir. Bu tür zafer tasvir sahnesi Hellen sanatı için söz konusu olamaz. Bunun gibi Ksanthos’ta 11 metre yüksekliğinde bir dörtgen kulenin tepsinde yer alan kral heykeli Hellen dünya görüşüne çok ters düşen bir tasvir türüdür.

Lykia yontu sanatının Hellen örneklerinden ayıran bir başka önemli özelliklede , Lykia kralcıklarının Doğu hükümdarlarla benzer bir yaşama özen göstermeleri ve bu istemin sanat eserlerine yasınmış olmasında görülmektedir.

Lykia sanatında Hitit-Assur etkileri göze çarpmaktadır.

Trysa ve Limyra gömü anıtlarındaki sahnelerin bir çoğu da Chlids’ın saptadığı gibi dolaylı yollarda Asur örneklerinin etkisini taşırlar.

En çok rastlana ikonografi ve stil öğelerinin Pers kökenli oluşu doğaldır. Çünkü Anadolu M.Ö. 6. YY ortasında başlayarak Büyük İskender’in yarım adaya gelişene değin 200 yüz yıl boyunca Pers İmparatorluğunun işgali altındaydı.Lykia sanatındaki Pers etkilerinin J. Borch Hardete çeşitli yayınlarında ayrıntılı bir biçimde saptamıştır.

Lykia Seramik Sanatı

Lykialıların kendilerine öz bir seramik sanatı yoktur. Ksanthos’taki başarılı Fransız kazılarının gün ışığına çıkardığı ve M.Ö. 7.yüzyılın başında daha eski olmayan seramik buluntularının hiçbirisinin lykialılarla ilgisi bulunmadığı şüphesizdir.

Öyle anlaşılıyor ki yontu sanatında yoğun hellen etkisi altında olan zengin Lkia beylikleri çanak, çömlek gereksinmelerini de hellen kentlerinde yaptıkları ithalat ile karşılıyorlardı.

Lykia’da Duvar Resimleri




Lykialıların kendilerine öz bir seramik sanatı olmamasına karşın güzel duvar resimleri geliştirdikleri anlaşılmaktadır. Machteld Mellink’in Kızılbel ve Karaburun Tümülüslerinde gün yüzüne çıkardığı mezar odalarını süsleyen duvar resimleri albenili çekiciliktedir. Kızılbel’deki duvar resimleri Arkaik Doğu Hellen stilinde olup M.Ö. 525 tarihlerinde işlenmiştir. Daha yüksek bir düzey sergileyen Karaburun Tümülüsü’ndeki duvar resimleri ise Doğu Hellen-Pers stilindedir ve M.Ö. 5.yüzyılın başında yapmış oldukları izlenimini vermektedirler.

Lykia Uygarlığının Gün Işığına Çıkarılması




Lykia’da ilk kazı Ksanthos’ta Pierre Demargne tarafından başlatılmış Henri Metzger, Chiristian Le Roy tarafından sürdürülmüş olup, şimdi yeni bir heyet tarfından yürütülmektedir. Çok önemli sonuçlar veren Fransız araştırmalarından sonra Jürgen Borchhardt Limyra’da kazılar yaparak Lykia Bölgesi’nin araştırılmasında yeni ufuklar açmıştır. Peter Frei, Günter Neumann, Wolfgang Oberleitner,, Michael Wörrle, Jan Zahle Lykia uygarlığının tanıtılmasında önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bu bağlamda Kaş’ta bir araştırma merkezi kurmuş olan Frank Kolb’un sistemli çalışmaları önemli bir atılımdır.
Lykia eski eserlerinin gün ışığına çıkarılması konusunda Türk arkeologlarının da büyük katkısı vardır. Bu bağlamda Cevdet Bayburluoğlu’nun Arykanda’da , Fahri Işık’ın ve Cengiz ve Havva Yılmaz’la birlikte Patara yaptıkları kazılar önemli sonuçlar vermektedir.






Kaynak : http://www.definecim.com/index.php/anadoluuygarliklarinda/lykiasanati.html
 
 
bugün 502 ziyaretçi (744 klik) burdaydı!
geri git ileri git hakkımda


online
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol