S O Y L U E D E B İ Y A T
İMLA(YAZIM) KURALLARI
Bağlaç Olan da, de’nin Yazılışı
Bağlaç olan da, de ayrı yazılır. Kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kızı da geldi gelini de. Durumu oğluna da bildirdi. Sen de mi kardeşim? Güç de olsa. Konuşur da konuşur.
UYARI : Ayrı yazılan da, de hiçbir zaman ta, te biçiminde yazılmaz.
UYARI : Ya sözüyle birlikte kullanılan da mutlaka ayrı yazılır: ya da.
UYARI : Da, de bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme ile ayırmak yanlıştır: Ayşe de geldi (Ayşe'de geldi değil).
UYARI : Da, de bağlacının bulunma durumu eki olan -da, -de, -ta, -te ile hiçbir ilgisi yoktur. Bulunma durumu eki getirildiği kelimeye bitişik yazılır: devede (deve-de) kulak, evde (ev-de) kalmak, yolda (yol-da) kalmak, ayakta (ayak-ta) durmak, çantada (çanta-da) kek¬lik. İkide (iki-de) bir aynı sözü söyleyip durma.
Yurtta sulh, cihanda sulh. (Mustafa Kemal Atatürk)
Bu sayfa ismin -de hâli ile, bağlaç olan "de" kelimesini birbirinden
kolayca ayırabilmek amacıyla hazırlanmıştır.
De eki iki farklı görevde kullanılmaktadır:
1) İsmin -de hali olarak: Bu kullanımda -de eki kelimelere birleşik yazılır.
Kelimeye eklenmiş olan bu -de eki kelimeden çıkarıldığında cümlede
bozukluk meydana gelir:
Bizde, o saydığın ürünler yok. cümlesinden -de ekini çıkarırsak;
Biz o saydığın ürünler yok. gibi bozuk bir cümle meydana gelir.
Size tavsiyem, bu ekin yazılışında bir alışkanlık meydana gelene dek
bu şekilde sınamalar yapmanızdır.
Yine bu eki kavramak için akıldan çıkarılmaması gereken bir başka
özellik ise; -de ekinin bu kullanımda, eklenen kelimeye bulunma anlamı
kazandırdığıdır.
Bulunma Hâli ya da Lokatif adı da verilir
İsimleri fiillere bağlar. Eklendiği isimlere çeşitli anlamlar yükler ve
bu kelimelerin türlü görevlerde kullanılmasını sağlar.
Yer anlamı katar:
Sınıfta çok toz vardı içeri girdiğimizde. (yer)
Gençliği İstanbul'da geçmiş yazarın. (yer)
İçinde anlamı katar:
Boşalan cebinde para aradı durdu boş yere. (içinde)
Bidonda bir damla su kalmamış. (içinde)
Zaman anlamı bildirir:
Her sene eylülde okullar açılır, bilirsin.
2000'de, enflasyon yine ücretlinin belini büktü.
Fiilleri durum yönüyle niteler ve eklendiği kelimeyi zarf yapar:
Bir kerede tüm bavulları taşıdı.
Misafirini ayakta karşıladı.
Zaman ve sayı bildiren kelimelere eklenerek ölçü, miktar bildirir:
Yılda bir ay izni var.
Ayda bir iki kez uğrar buraya.
Yüzde altmış başarıyı beğenmiyor.
İkilemeler kurar:
Arada sırada buraya uğrar.
Elde avuçta ne varsa harcadı.
Eklendiği kelimeyi sıfat yapar:
Sahanda yumurta yemeye bayılırım.
Bilek kalınlığında sopayla dövmüşler çocuğu.
Közde kestane yapmasını bilir.
Çekim Eki Görevinden Uzaklaşır, Yapım Eki Görevinde Kullanılır:
Gözde sanatçılarımızdandı.
"Sözde Kızlar" Peyami Safa'nın bir romanıdır.
-de hâl ekini alan isimler, cümlenin tüm ögeleri olarak kullanılabilir:
Odada kullanılan ağır takımlar yazarın kişiliğini tamamlıyordu. (özne)
Çantadakileri hiç beğenmemişti. (nesne)
Abdülhak Hamid, şiirlerinde tabiat, aşk ve ölüm konularını ele alır.(dolaylı tümleç)
Bizi, uzun süre ayakta bekletti. (zarf tümleci)
Yıkılmadım, ayaktayım. (yüklem)
1. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Baharda okulu bitirdik.
B) Bu kış da zor geçecek.
C) Bizim gibi diğer arabada kırmızıda geçti.
D) Onlar da biraz önce dışarı çıktı.
E) Elinde olduğunu biliyorum.
2. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Kolay anlaşılırlığı da hemen dikkati çekiyor.
B) Türklerde de aynı dönemde olgun eserler verilmiştir.
C) Arkadaşımız Ahmet te aynı fikirdeydi.
D) İran'da, Azerbeycan'da halı motiflerinin orijinal örnekleri görülür.
E) Bu kadar kolay yapıldığını da bilmiyordum.
3. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Ankara gibi Paris'te bir başkenttir.
B) Fiyatı ne kadar diye de sormuştum.
C) Ötekilerde aynı sorun yok.
D) Bu soruların cevabını da kitaptan buldum.
E) Yalnız on bin lirası kalmış cebinde.
4. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Evlerine haftada bir geliyorlar.
B) Bu yerde onun için uygun değildi.
C) Günlerce orada burada dolaştı durdu.
D) İlk gidişte ben de vardım.
E) Sonunda onun ne mal olduğunu arkadaşı da anlamış.
5. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Ayağında eskimiş bir de kundura vardı.
B) Okulda, evde, sokakta hep aynı ses.
C) Arada sırada bize uğrardı da görüşürdük.
D) Bizde onlar da heryerde onu arıyorduk.
E) Eşi de dostu da onu terk etti.
6. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Göz de önemli bir organımızdır.
B) Gözde insan olmak istemiştir hep.
C) Çekmecede gizli göz de var.
D) Yaralar da göz göz olmuş.
E) Biliyorsun, bu yaptıklarından gözde kulak da sorumlu.
7. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Yüzde yüz gelecek, görürsün.
B) Yüz de olsa, bin de olsa, o yine akıllanmaz!
C) Yüzün de sivilcelerin var.
D) Hemen yüz de kıyıya gel.
E) Sabah erkenden bizim kurbanı da yüzdü.
8. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Bu boyda çocuktan bekler misin?
B) Aradaki mesafeye, bu boy da kısa gelir.
C) Fikirde, akılda ondan üstündü.
D) Aradaki mesafe iki boy da kalmış.
E) En de boy da kısa geldi.
9. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) "Bırak da öyle kalsın!" diye bağırıyordu.
B) Bu ses de onun soluğunda eriyip gitti.
C) Eski de olsa yeni de fark etmez.
D) Meddah da eski de kalmış bir oyundu.
E) Orada ismi de bilinmiyordu, cismi de...
10. Aşağıdaki "de" eklerinden hangisi ayrı ve bitişik yazıldığında iki ayrı anlamda
cümle oluşur?
A) Hep yapar da yapmadım der.
B) "Ben de ben de!" diye heyecanla bağırıyordu.
C) Biz de oradan ayrılıyorduk.
D) Sergilenenler arasında ünlü yazarlarımızın kitapları da vardı.
E) Renkleri de bakanlarda hayranlık uyandırıyordu.
11. Aşağıdaki "de" eklerinden hangisi ayrı ve bitişik yazıldığında iki ayrı anlamda
cümle oluşur?
A) Arkadaşımız onu da düşünmek zorunda.
B) Halbuki, epeyce de yol almıştık.
C) Sen de onu bekliyordun, değil mi?
D) Zavallı çocuğa çok da yazık oldu.
E) Geçenler de kitaplara bakıyordu.
12. Aşağıdaki "de" eklerinden hangisi ayrı ve bitişik yazıldığında iki ayrı anlamda
cümle oluşur?
A) Sana böyle bir mektubu üç hafta önce de yazmıştım.
B) Ayrıca, zararlı alışkanlıktır da sigara.
C) O, saray da yandı geçen yıl.
D) Kapısı da kapatıldı.
E) Kendi de güven duyuyordu.
13. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Beyazıt ta bu iş için uygun.
B) Saçmalamakta üstüne yok.
C) İzmit'te gaz dolum tesislerini gördüm.
D) Ahmet'te böyle bir haslet aramak boşuna.
E) Dert de yok derman da...
14. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) İlle de geleceğim diye tutturmaz mı?
B) İllet te olsan bu işi yapacaksın.
C) Bu semtte öyle birisi yok.
D) İki satte ancak yaptı..
E) Beşiktaş'ta ayakkabıcı arayıp durdum.
15. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Ömrünün sonunda huzur da görmedi.
B) Bayramda çocuklara yeni elbiseler aldılar.
C) Sıcakta müthiş terledi.
D) Günlerce tezgâhta iş yapamadı.
E) O yıl Kahramanmaraş'da oturmuyordu.
16. Aşağıdaki "de" eklerinden hangisi ayrı ve bitişik yazıldığında iki ayrı anlamda
cümle oluşur?
A) Daha sonra masaya da oturdu.
B) Yorgun da onun için bağırıp durdu.
C) Tabiî, o da bitecek.
D) Sanayide bu tüpler kullanılmaz.
E) Başta yoruldun ama kusura bakma.
17. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Burayada bakmıştım
B) Dinlememek te onun hakkı.
C) Mehmet'de silgi var mı?
D) O kadar da olmaz ki!
E) "Neyine lâzım sende boşver." deme!
18. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Gidip te görmek lâzım!
B) O derdin de dermanı bulunur.
C) Hasan Amca'yada bir bak.
D) Aldırma buda geçer.
E) Ara da sıra da bir uğra.
19. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Herkese de söylemesi gerekmiyordu hani!
B) Anlaşılamamak ta senin kaderin.
C) İnanın ki bende gittim oraya.
D) Kıskıvrakta yakalanınca iyice utandı.
E) Buradada öyle bir şey yok.
20. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Kadrini seng-i musallada bilip ey Bâkî
B) Durup da el bağlaya yârân saf saf
C) Yinede sen söylediklerimi dinle.
D) Bugün ille de gel deyip durdu.
E) Oraya Hisar Kalesi'nden de gidilir.
1C 2C 3A 4B 5D 6E 7C 8D 9D 10B
11E 12C 13A 14B 15E 16C 17D 18B 19A 20C
2) Bağlaç olarak: Bu kullanımda "de" kelimelerden ayrı yazılır. Zaten problemler
de buradan kaynaklanmaktadır. Bağlaç olarak kullanılan ve ayrı yazılan bu
"de" cümleye "dahi" -çok zeki anlamında değil- anlamı katar.
Bu "de" kelimesini bağlaç olarak kullanırken -çoğunlukla- cümleden çıkardığımızda
cümlenin anlamında bir bozukluk meydana gelmez. Fakat anlamda bir daralma
meydana gelebilir:
Ahmet de bize gelmişti o gün. cümlesinden de bağlacını çıkarırsak;
Ahmet bize gelmişti o gün. cümlesini elde ederiz.
Görüldüğü gibi bu cümlenin anlamında bir daralma meydana geliyor fakat,
cümle bozulmuyor. Cümlede anlam: "Herkes geldi, bunlara ek olarak Ahmet de
geldi şeklindedir." De bağlacını çıkardığımızda "bunların yanında, bir de, bunlara
ek olarak" anlamı kayboluyor. Fakat az önce de belirttiğim gibi cümle genel
ifade tarzı ile bozulmuyor.
Bütün bu bilgilerin yanında, bağlaç olarak kullanılan "de" nin sessiz
benzeşmesi gereği "te" veya "ta" şekline dönüşmediğini de bilmemiz gerekir.
Yani, yukarıdaki cümle sessiz benzeşmesi düşünülerek:
Ahmet te bize gelmişti o gün. şeklinde yazılamaz.
Evet, bir "de" ekinin yazımı için göstereceğimiz özveri, bir sayfalık bilgi
birikimi kadar bile değil. Bu sebeple biraz bilgi biraz da dikkat bu problemi
halletmeye yeter de artar bile diyorum.
1. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Baharda okulu bitirdik.
B) Bu kış da zor geçecek.
C) Bizim gibi diğer arabada kırmızıda geçti.
D) Onlar da biraz önce dışarı çıktı.
E) Elinde olduğunu biliyorum.
2. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Kolay anlaşılırlığı da hemen dikkati çekiyor.
B) Türklerde de aynı dönemde olgun eserler verilmiştir.
C) Arkadaşımız Ahmet te aynı fikirdeydi.
D) İran'da, Azerbeycan'da halı motiflerinin orijinal örnekleri görülür.
E) Bu kadar kolay yapıldığını da bilmiyordum.
3. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Ankara gibi Paris'te bir başkenttir.
B) Fiyatı ne kadar diye de sormuştum.
C) Ötekilerde aynı sorun yok.
D) Bu soruların cevabını da kitaptan buldum.
E) Yalnız on bin lirası kalmış cebinde.
4. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Evlerine haftada bir geliyorlar.
B) Bu yerde onun için uygun değildi.
C) Günlerce orada burada dolaştı durdu.
D) İlk gidişte ben de vardım.
E) Sonunda onun ne mal olduğunu arkadaşı da anlamış.
5. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Ayağında eskimiş bir de kundura vardı.
B) Okulda, evde, sokakta hep aynı ses.
C) Arada sırada bize uğrardı da görüşürdük.
D) Bizde onlar da heryerde onu arıyorduk.
E) Eşi de dostu da onu terk etti.
6. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Göz de önemli bir organımızdır.
B) Gözde insan olmak istemiştir hep.
C) Çekmecede gizli göz de var.
D) Yaralar da göz göz olmuş.
E) Biliyorsun, bu yaptıklarından gözde kulak da sorumlu.
7. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Yüzde yüz gelecek, görürsün.
B) Yüz de olsa, bin de olsa, o yine akıllanmaz!
C) Yüzün de sivilcelerin var.
D) Hemen yüz de kıyıya gel.
E) Sabah erkenden bizim kurbanı da yüzdü.
8. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Bu boyda çocuktan bekler misin?
B) Aradaki mesafeye, bu boy da kısa gelir.
C) Fikirde, akılda ondan üstündü.
D) Aradaki mesafe iki boy da kalmış.
E) En de boy da kısa geldi.
9. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) "Bırak da öyle kalsın!" diye bağırıyordu.
B) Bu ses de onun soluğunda eriyip gitti.
C) Eski de olsa yeni de fark etmez.
D) Meddah da eski de kalmış bir oyundu.
E) Orada ismi de bilinmiyordu, cismi de...
10. Aşağıdaki "de" eklerinden hangisi ayrı ve bitişik yazıldığında iki ayrı anlamda
cümle oluşur?
A) Hep yapar da yapmadım der.
B) "Ben de ben de!" diye heyecanla bağırıyordu.
C) Biz de oradan ayrılıyorduk.
D) Sergilenenler arasında ünlü yazarlarımızın kitapları da vardı.
E) Renkleri de bakanlarda hayranlık uyandırıyordu.
11. Aşağıdaki "de" eklerinden hangisi ayrı ve bitişik yazıldığında iki ayrı anlamda
cümle oluşur?
A) Arkadaşımız onu da düşünmek zorunda.
B) Halbuki, epeyce de yol almıştık.
C) Sen de onu bekliyordun, değil mi?
D) Zavallı çocuğa çok da yazık oldu.
E) Geçenler de kitaplara bakıyordu.
12. Aşağıdaki "de" eklerinden hangisi ayrı ve bitişik yazıldığında iki ayrı anlamda
cümle oluşur?
A) Sana böyle bir mektubu üç hafta önce de yazmıştım.
B) Ayrıca, zararlı alışkanlıktır da sigara.
C) O, saray da yandı geçen yıl.
D) Kapısı da kapatıldı.
E) Kendi de güven duyuyordu.
13. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Beyazıt ta bu iş için uygun.
B) Saçmalamakta üstüne yok.
C) İzmit'te gaz dolum tesislerini gördüm.
D) Ahmet'te böyle bir haslet aramak boşuna.
E) Dert de yok derman da...
14. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) İlle de geleceğim diye tutturmaz mı?
B) İllet te olsan bu işi yapacaksın.
C) Bu semtte öyle birisi yok.
D) İki satte ancak yaptı..
E) Beşiktaş'ta ayakkabıcı arayıp durdum.
15. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Ömrünün sonunda huzur da görmedi.
B) Bayramda çocuklara yeni elbiseler aldılar.
C) Sıcakta müthiş terledi.
D) Günlerce tezgâhta iş yapamadı.
E) O yıl Kahramanmaraş'da oturmuyordu.
16. Aşağıdaki "de" eklerinden hangisi ayrı ve bitişik yazıldığında iki ayrı anlamda
cümle oluşur?
A) Daha sonra masaya da oturdu.
B) Yorgun da onun için bağırıp durdu.
C) Tabiî, o da bitecek.
D) Sanayide bu tüpler kullanılmaz.
E) Başta yoruldun ama kusura bakma.
17. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Burayada bakmıştım
B) Dinlememek te onun hakkı.
C) Mehmet'de silgi var mı?
D) O kadar da olmaz ki!
E) "Neyine lâzım sende boşver." deme!
18. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Gidip te görmek lâzım!
B) O derdin de dermanı bulunur.
C) Hasan Amca'yada bir bak.
D) Aldırma buda geçer.
E) Ara da sıra da bir uğra.
19. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Herkese de söylemesi gerekmiyordu hani!
B) Anlaşılamamak ta senin kaderin.
C) İnanın ki bende gittim oraya.
D) Kıskıvrakta yakalanınca iyice utandı.
E) Buradada öyle bir şey yok.
20. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Kadrini seng-i musallada bilip ey Bâkî
B) Durup da el bağlaya yârân saf saf
C) Yinede sen söylediklerimi dinle.
D) Bugün ille de gel deyip durdu.
E) Oraya Hisar Kalesi'nden de gidilir.
1C 2C 3A 4B 5D 6E 7C 8D 9D 10B
11E 12C 13A 14B 15E 16C 17D 18B 19A 20C
Bağlaç Olan ki’nin Yazılışı
Bağlaç olan ki ayrı yazılır: demek ki, kaldı ki, bilmem ki.
Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlen¬sin.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki! (Orhan Veli Kanık)
Ruşen Eşref Ünaydın'ın "Diyorlar ki" adlı eseri ne güzeldir!
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
Ki bağlacı, birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. Bu örnekler¬den çünkü sözünde ek aynı zamanda küçük ünlü uyumuna uymuştur.
Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan ki sözü de ayrı yazılır: Babam geldi mi ki? Başbakan konuşacak mı ki?
"Kİ" Bağlacı Hakkında Bilgi
Burada öncelikle ayrı yazılan ve bağlaç görevinde kullanılan "ki" kelimesinden
bahsedeceğim. Oysa, Türk dilinde kullanılan üç farklı "-ki" eki vardır.
Bu, üç ayrı görevde kullanılan "-ki" eki sadece bağlaç olarak kullanıldığında
kelimeden ayrı yazılır.
"Ki" bağlacı ayrı yazılması ve cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamını
bozmaması gibi özellikleriyle "de" bağlacına benzer. Bununla birlikte,
cümleden çıktığında cümleden çıktığı hiç anlaşılmaz diyemiyoruz. Yine,
"de" bağlacında olduğu gibi cümleden çıktığında kimi zaman cümlenin
anlamında bir daralma meydana getirir fakat, cümlede bozukluğa yol
açmaz. Mesela:
Bir yemek yapmış ki, yeme de yanında yat. cümlesinde "-ki"
bağlacı çıkarıldığında
Bir yemek yapmış, yeme de yanında yat. biçimini alır ki,
cümlenin anlaşılırlığında hiçbir bozulma meydana gelmez. Ama cümledeki
abartma anlamının yok olduğu kavranabiliir. Fakat birleşik yazılarak sıfat
ve ilgi zamiri yapan "-ki" eki cümleden çıkarıldığında cümle bozulur,
cümle düşük hale gelir. Mesela:
Sendeki kitabı bir süre ödünç alabilir miyim? (Sıfat yapan "-ki" eki)
Ayağındakiler çok boyasız, niçin boyatmadın? (İlgi zamiri yapan "-ki" eki)
cümlelerinde "-ki" ekini çıkardığımızda cümlenin anlamı bozuluyor:
Sende kitabı bir süre ödünç alabilir miyim?
Ayağında ler çok boyasız, niçin boyatmadın?
Bu bilgiler ışığında isterseniz, ayrı yazılan "ki" bağlacı hakkındaki testi
yapabilir, bilginizi ölçebilirsiniz. Diğer "-ki" ekleri hakkında bilgi almak
istiyorsanız, okumaya devam edebilirsiniz.
Sıfat Yapan "-Ki" Eki
Sıfat yapan "-ki" eki daima kelimeye bitişik yazılır ve çoğunlukla
kelimede ismin "-de" halinden sonra gelir. Bu ekle meydana getirilen
kelimenin bir ismi belirttiğini sanırım söylemeye gerek yok:
Karşıdaki patika daha kısa gözüküyor.
sıfat isim
Önceki örnek de konuyla ilgiliydi
sıfat isim
Burada "-ki" eki çıkarıldığında, cümlede anlatılmak istenen ifadenin
yok olduğunu ve cümlenin düşük bir hale geldiğinin farkındasınız.
Zamir Yapan "-Ki" Eki
Bu eke ilgi zamiri de denir. İlgi yoluyla "-ki" ekinin, bir ismin yerini
tutması sebebiyle böyle adlandırılmıştır. Mesela, aşağıdaki
örneklerde bu ekin nasıl bir ismin yerini tuttuğunu göreceğiz:
Benim çantamın rengi siyahmış, seninki ne renk?
Yukarıdaki örnekte "-ki" eki çanta kelimesinin yerini tutmuştur.
Eğer bu eki kullanmamış olsaydık mutlaka çanta ismini söylemek
zorunda kalacaktık:
Benim çantamın rengi siyahmış, senin çantan ne renk?
Zamir yapan "-ki" eki daima kelimeye bitişik yazılır ve mutlaka
bir ismin yerini tutar. Bu ek de kelimeden çıkarıldığında, cümlenin
anlatımında bir bozukluk meydana gelir ve düşük bir cümle olur.
1. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Seninki yine ortalığı dağıtmış.
B) Sendeki gözler kimde var?
C) Anladımki yalanmış sözlerin.
D) Ondaki incelik dillere destan.
E) Öyle yoruldum ki, anlatamam.
2. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Kulağını çektim ki, bir daha yapmasın.
B) Bizim ki henüz gelmemiş.
C) Kim ki onu söyleyen?
D) Bil ki, bu iş burada biter.
E) Oku ki anlayasın!
3. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Bir yemek yapmış ki, yeme de yanında yat.
B) Öyle bir ıslanmışki, kuru bir yeri yok!
C) Kiminkini aldığını hâlâ söylemeyecek misin?
D) Belki de ben bunu çoktan hak ettim.
E) Şimdiki yarışmacı Erzurum'danmış.
4. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Öyle üzülmüş ki anlatamam.
B) Seninki hâlâ uyuyor.
C) Yanındaki kimdi?
D) Kitabında ki soruları yaptın mı?
E) Duydum ki unutmuşsun, gözlerimin rengini.
5. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Sormadın mı ki, niye öyle yapmış?
B) Bülteniimizdeki haberlerden bazıları:
C) Söylediklerimi anladın mı ki?
D) Kimdi ki öyle avaz avaz bağıran?
E) Söylesem de yapmazki.
6. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Mademki gelmedi, hakkını alamaz!
B) Ne var ki verdiği sözleri unuttu.
C) Hâlâ mektup atıyor bize, demek ki unutmamış.
D) Halbu ki daha önce öyle söylememişti.
E) Sabah erken gelmişti oysaki.
7. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Sen ki beni tanırsın, niçin böyle düşünüyorsun?
B) O yer ki oradan herkes kaçar, sen de kaç.
C) Geldim ki kimse yok.
D) Bu adama güvenilmez ki!
E) Bana kızarlar mı ki acaba?
8. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Bunu senin yanına bırakır mıyım ki?
B) Belaki ne bela bu adam yahu!
C) Ne yazık ki elindekilerin hepsini kaybeti!
D) İyi ki sen varsın şekerim.
E) Bendeki de ne şans ama!
9. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) İyi çiğne ki sonra karnın ağrımasın.
B) Çalış ki sınıfını geçesin.
C) Bilmem ki söylediklerin olur mu?
D) Görüyorumki çok çalışmışsın.
E) Babam dedi ki: "Artık gelmesin."
10. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Farz edelimki bu, senin dediğin gibi olmadı.
B) Öyle bir işi ki akıllara durgunluk verir.
C) Görmedim ki.
D) Hayır, güzel değil ki.
E) Bu işin de sonu gelmiyor ki.
11. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) En fazla c vitaimni portakaldadırki kışın yetişir.
B) Herif it ki it!
C) Bir baktım ki, gitmiş.
D) Seninki değiştirilmiş.
E) O kadar uğraştım ama takılmıyor ki.
12. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Sendeki güç bende olsa...
B) Bir gün gelir ki olanlar unutulur.
C) Sana söylememiş miydim ki?
D) Tam başarıyorduk ki, herşey altüst oldu.
E) Olanları analayamadıkki.
13. Aşağıdakilerden hangisinde "-ki" eki yanlış yazılmıştır?
A) Karşıdaki evin camını kim kırdı?
B) Önümden çekilki filmi rahat izleyebileyim.
C) Kabul et ki bu böyle devam etmez.
D) Tanıdık mı ki bunlar?
E) Bu seferki hazırlıklar mükemmeldi.
1C 2B 3B 4D 5E 6D 7C 8B 9D 10A
11A 12E 13B
Türkçe'de bağlaç ve ek olmak üzere iki çeşit "ki" vardır:
BAĞLAÇ OLAN "ki"
1- Başlı başına bir sözcüktür. Cümleleri birbirine bağlar.Kendinden önce gelen sözcüktenayrıyazılır.Bu sözcüğün ünlü harflerinden etkilenmez.
a) Öyle anlaşılıyor ki, sen gelmeyeceksin.
1. Cümle : Öyle anlaşılıyor.
2. Cümle : Sen gelmeyeceksin.
b) Onu görünce öyle şaşırdım ki, anlatamam.
1. Cümle : Onu görünce öyle şaşırdım.
2. Cümle : Anlatamam.
2- a) "ki" bağlacı kimi sözcüklerle birleşip, kaynaşarak birleşik sözcük olur. O zaman ayrı yazılmaz.
mademki, halbuki, belki, sanki, çünkü, oysaki.
b) "ki" bağlacı bazı sözcüklerle de öbekleşir, fakat ayrı yazılır.
demek ki, öyle ki , kaldı ki
3- Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan "ki" sözcüğü de ayrı yazılır.
Babam geldi mi ki?
Doktor açıklama yapacak mı ki?
EK OLAN "-ki"
Daima sözcüklere bitişik yazılır."Kiminki?" ve "hangi?" sorularının karşılığı olan sözcüklerin aldığı "ki" ler ektir.
**Sonunda ince-yuvarlak ünlü bulunan bazı sözcüklerden sonra getirilen "-ki" eki küçük ünlü uyumuna uyarak "-kü" olur.**
-Dünkü olay beni çok etkiledi.
-Bugünkü toplantı uzun sürdü.
Ek olan "-ki", iki şekilde karşımıza çıkar:
1- İlgi zamiri olan "-ki":
Sözcüklerin yerini alır. -mki,-inki biçiminde eklenir.
Benim ellerim kirli, seninkiler temiz.
Seninki.........senin ellerin
Seninki, bugün yine okula gitmedi.
Seninki......senin çocuğun
Benimki çok eskidiği için, yenisini aldım.
Benimki.......benim çantam
2 -Belirtme sıfatı üreten "-ki"
Yer ve zaman belirten sıfatlar türetir:
Duvardaki resmi ben yaptım.
Akşamki yemeği çok beğendim.
Penceredeki çiçek, soğuktan dondu.
**Yazımda "-ki" eki ile, "ki" bağlacını birbirinden ayırabilmek için "ki" ler cümleden çıkarılır. Cümlenin kuruluşunda bozulma oluyorsa "ki" ler ektir, bitişik yazılır. Olmuyorsa, bağlaçtır, ayrı yazılır.**
Şimdi, yukarıdaki bilgilerle son bilgiyi harmanlayıp, aşağıdaki alıştırmaları yapalım:
1- Evdek(ki) kitapları da getir.
a) Hangi kitap? Evdeki.
b) Evde kitapları da getir. Cümle bozuldu. O halde ek ve bitişik yazılmalı.
Evdeki kitapları da getir.
2- Öyle bir illet(ki), iyi olmak bilmiyor.
a) 1. Cümle : Öyle bir illet.
2. Cümle : İyi olmak bilmiyor.
İki cümleyi birbirine bağlıyor. O halde bağlaç ve ayrı yazılmalı
b) Öyle bir illet iyi olmak bilmiyor. Cümle bozulmadı. Bağlaç ve ayrı yazılmalı.
Öyle bir illet ki, iyi olmak bilmiyor
3- Senin(ki) bu yıl iyi ders çalışıyor.
a) Kiminki? Seninki
b) Senin bu yıl iyi ders çalışıyor. Cümle bozuldu. Ek ve bitişik yazılmalı
Seninki bu yıl iyi ders çalışıyor.
4- Düşündüm(ki) seninle gelsem iyi olacak.
a) 1. Cümle : Düşündüm.
2. Cümle : Seninle gelsem iyi olacak.
İki cümleyi birbirine bağlıyor. O halde bağlaç, ve ayrı yazılmalı
b) Düşündüm seninle gelsem iyi olacak. Cumle bozulmadı. Bağlaç ve ayrı yazılmalı.
Düşündüm ki, seninle gelsem iyi olacak.
5- Parti kongrelerinde(ki) coşkuyu seçimlerde göremedik.
a) Hangi coşku? Parti kongrelerindeki.
b) Parti kongrelerinde coşkuyu seçimlerde göremedik. Cümle bozuldu. O halde buradaki "ki" ektir. Bitişik yazılmalıdır.
Parti kongrelerindeki coşkuyu seçimlerde göremedik.
Kaynak:
Tahir Nejat Gencan (Dil Bilgisi)
Fen Bilimleri Yayınları (Türkçe Hazırlık)
Bağlaç Olan ne ... ne ...’nin Yazılışı
Bu bağlacın kullanıldığı cümlelerde fiil olum
lu olmalıdır: Ne Fransa’da ne de Almanya’da aradığını bulabilmişti.
Onlar ne arsız ne yılışkan ve yırtık gülmelidirler; ne de somurtmalıdırlar. (Refik Halit Karay)
Ne ziraat ne ticaret için kâfi nüfus kaldı. (Falih Rıfkı Atay)
Soru Eki mı, mi, mu, mü’nün Yazılışı
Bu ek gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumla¬rına uyar: Kaldı mı? Sen de mi geldin? Olur mu? İnsanlık öldü mü?
Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır: Verecek misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Güler misin, ağlar mısın?
Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır: Güzel mi güzel! Yağmur yağdı mı dışarı çıkamayız.
UYARI: Vazgeçmek birleşik fiili, mi soru ekiyle birlikte kullanıldığında iki ayrı biçimde yazılabilir: Vaz mı geçtin? Vazgeçtin mi?
Fiil Çekimi ile İlgili Yazılışlar
Gelecek zaman ekinin ünlüleri ile zaman ekinden önceki ünlü, söyleyişe bakılmaksızın bütün şahıslarda a, e ile yazılır: geleceğim, gelmeyeceğim, gelemeyeceğim, geleceğiz, gelmeyeceğiz, gelemeyeceğiz, gelmeyeceksin, gelemeyeceksin; alacağım, almayacağım, alamayacağım, almayacaksın, alamayacaksın; başlayacağım.
Teklik ve çokluk 1. kişi emir eklerinin ünlüsü ile ekten önceki ünlü, söyleyişe bakılmaksızın a, e ile yazılır: başlayayım, gelmeyeyim; başlayalım, gelmeyelim.
İstek ekinden önce gelen ünlü, söyleyişe bakılmaksızın a, e ile yazılır: başlayasın, başlaya, başlayasınız, başlayalar; gelmeyesin, gelmeye, gelmeyesiniz, gelmeyeler.
Mastar Eklerinin Yazılışı
-mak, -mek ile biten mastarlardan sonra -a, -e, -ı, -i eklerinden biri geldiğinde araya y ünsüzü girer: kazanmak-a > kazanma-y-a, aldanmak-ı > aldanma-y-ı, sevmek-e > sevme-y-e, görmek-i > görme-y-i.
İken’in Yazılışı
İken ayrı olarak yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de yazılabilir. Bu durumda başındaki i ünlüsü düşer. Getirildiği kelimenin ünlüleri kalın da olsa, bu ekin ünlüsü ince kalır: okur-ken (< okur iken), yazar-ken (< yazar iken), çalışır-ken (< çalışır iken), uyur-ken (< uyur iken), başlar-ken (< başlar iken), durmuş-ken (< durmuş iken), olgun-ken (< olgun iken), durgun-ken (< durgun iken).
İken, ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde başındaki i ünlüsü düşer ve araya y ünsüzü girer: okulday-ken (< okulda iken), yolday-ken (< yolda iken).
İle’nin Ek Olarak Yazılışı
İle ayrı olarak yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de yazılabilir. Kelimelere eklenerek yazıldığında ünlü uyumlarına uyar.
İle, ünsüzle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde i ünlüsü düşer ve bitişik yazılır: bulut-la (bulut ile), çiçek-le (çiçek ile), kuş-la (kuş ile).
İle, ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde başındaki i ünlüsü düşer ve araya y ünsüzü girer. Ek, ünlü uyumlarına uyar: arkadaşı-y-la (arkadaşı ile), anası-y-la, (anası ile), çevre-y-le (çevre ile), sürü-y-le (sürü ile), yapı-y-la (yapı ile).
Ek Fiil Olan imek’in Yazılışı
İmek fiili bugün daha çok ekleşmiş olarak kullanılmakta ve ünlü uyumlarına uymaktadır.
Ünlüyle biten kelimelere eklendiğinde i ünlüsü düşer. Bu durumda araya y ünsüzü girer: ne-y-se (ne ise), sonuncu-y-du (sonuncu idi), yabancı-y-mış (yabancı imiş).
Ünsüzle biten kelimelere eklendiğinde de i ünlüsü düşer: gelir-se (gelir ise), güzel-miş (güzel imiş), yorgun-du (yorgun idi).
Pekiştirmeli Sıfatların Yazılışı
Pekiştirmeli sıfatlar bitişik yazılır: apaçık, apak, büsbütün, çepeçevre, çırçıplak, çırılçıplak, dümdüz, düpedüz, gömgök, güpegündüz, kapkara, kupkuru, paramparça, sapasağlam, sapsarı, sırsıklam, sırıl¬sıklam, sipsivri, yemyeşil.
YAZIM (İMLA) KURALLARI
İmla: Bir dilin kelimelerinin yazıya geçirilmesini sağlayan ortak yazma şekline İMLA denir.
BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI
Özel adlar büyük harfle yazılır: (yeryüzü, kişi, ülkeler, diller...)
Minik kedisine hep Pamuk diye seslenirdi...
Kurum ve kuruluş adlarını oluşturan kelimelerin işlk harfleri:
Devlet demir Yollarında ...
Milli Eğitim Bakanlığına yazılan ...
Dergi, kanun, eser, gazete, isimlerinin her kelimesi:
Tarihi Galata Köprüsünün ...
Birden çok kelimeden oluşan kişi, yer adlarının ilk harfleri:
Gazi Osman Paşa Mahalle sakinleri ...
Mahalle meydan, bulvar, cadde ve sokak adları:
Bu gün Akdeniz Caddesi'nde ...
Cümlelerin ilk kelimesi büyük yazılır. Nokta, soru, ünlem işaretlerinden sonra gelen her cümlenin ilk harfi:
Dışarı çıktı. Acaba paradan kıymetli olan neydi? Düşündü ama bulamadı.
Şiirde mısraların ilk kelimesi:
Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı,
Söz ola ağulu aşı,
Mektup başlıklarının ilk kelimesi:
Sevgili yeğenim.
Levha ve açıklama Yazılarının ilk harfi:
Giriş, Vezne, Müdür ...
İki nıktadan sonra bir kimseden alınıp tırnak işareti içinde verdiğimizsözlerin ilk kelimesinin ilk harfi:
O yıl soğuk ülkelerden gelen biri: "Ne olur beni geri götür." demiş.
Gazete ve dergi adlarının her kelimesi büyük harfle başlar:
Genç Kalemler, Resmi Gazete ...
Kİtap adları ve yazı başlıklarının her kelimesi büyük hafrle başlar. Başlıklarda geçen "ve, ile, ya, veya, ki" bağlaçlarıyla "mi" soru ekleri küçük harfle yazılır.
Bin Bir Gece Masalları, Ali Baba ve Kırk Haramiler ...
İsimlerle birlikte kullanılan unvanların da baş harfleri:
Sayın Profösör, Bay Ahmet
SAYILARIN YAZIMI
Sayılar gerekli görülen yerlerde yazıyla yazılabilir. Bu durumda sayı adları yazıya ayrı ayrı geçirilmelidir:
Pazardan beş kilo patates, üç kilo elma aldım.
Banka işlemlerinde ve parasal işlemlerde araya başka sayı katılmasını önlemek amacıyla sayılar bitişik yazılır:
Birmilyondokuzyüzbin gibi...
TARİHLERİN YAZIMI
Bilinen bir tarihi anlatan ay ve gün adları her yerde büyük harfle yazılır:
31 Mart ayaklanması ...
Ay ve gün adları yanlarında sayı olmadan kullanıldıklarında küçük harfle başlayarak yazılır.
Bu yıl şubat ve mart ayları çok soğuk geçti.
Gün bildiren tarihler aşağıdaki gibi yazılır:
19 Mayıs 1919 - 19.05.1999 - 19 / 05 / 2000
Tarih bildiren sayılardan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır.
23 Nisan 1920'de TBMM açıldı.
DÜZELTME (Uzatma) İŞARETİ NİN KULLANILIŞI (^)
Yazılışları birbirine benzeyen, anlamları ayrı birtakım yabancı kelimeleri ayırt etmen için uzun ünlülerin (sesli) üzerinde düzeltme işareti konur:
adet=sayı - âdet=alışkanlık - aşık=küçük kemik - âşık=tutkun ...
Arapça ve Farsçe kelimelerde "g" ve "k" ünsüzlerinin (sessiz) ince okunduğunu göstermek için bu ünsüzlerden sonra gelen "a" ve "u" ünlülerinin üzerinde:
dükkân, gâvur, gikâye, kâğıt, kâr, tezâh, mekân ...
Ayrıca Arapça ve Farsça'dan gelen kelimelerde " l " ünsüzünün ince olunduğunu göstermek için de bu işaret kullanılır:
ahlâk, evlât, felâket, é¥lù’3c—ô±´ `/¢'ŠZş–m@Öº;"Ô[Rl, lâle, selâm, sülâle, lâmba, lâhana, plâk, plâj, plân ...
İKİLEMELERİN YAZILIŞI
İkilemeler ayrı yazılır:
Baka baka, konuşa konuşa, kem küm, ev bark, soy sop ...
"m" ile yapılan ikilemeler de ayrı yazılır:
Dolap molap, kitap mitap, çocuk mocuk ...
İsmin hâl ekleriyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır:
Baş başa, göz göze, diz dize, yan yana ...
İyelik eki almış ikilemeler de ayrı yazılır:
Boşu boşuna, ucu ucuna, günü gününe ...
isim ve sıfatları tekrarlayarak yapılan ikilemeler de ayrı yazılır:
Akın akın, ağır ağır, kara kara, çeşit çeşit, uslu uslu ...
İkilemeler arasına virgül konmaz:
Ağır ağır konuşursak daha iyi anlaşılır.
DEYİMLERİN YAZILIŞI
Deyimler birden çok kelimeden oluşan, gerçek anlamlarından ayrı bir anlamı bulunan kelime gruplarıdır.
Deyim ya da deyim niteliği taşıyan kelimeler ayrı yazılır:
Can kulağıyla dinlemek.
Canını dişine takmak ...
BİRLEŞİK KELİMELERİN YAZILIŞI
Dilimizde önemli bir yer tutan pekiştirme sırfatları bitişik yazılır:
Apaçık, kapkara, kupkuru, sipsivri, sapasağlam, dümdüz ...
Birleşik kelime durumuna girmiş kelimeler bitişik yazılır:
Babayiğit, dedikodu, delikanlı, gecekondu, kabadayı, yelkovan ...
Ev, ocak ve yurt kelimeleriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır:
Bakım evi, aş evi, radyo evi, sağlık ocağı, öğrenci yurdu, sağlık yurdu ...
Hane kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
Pastahane, hastahane, yatakhane, yemekhane ...
Birleştirmede yer alan kelimeler eski anlamlarını koruyorlarsa bu tür birleşik kelimeler ayrı yazılır:
Kara yolu, gül suyu, kuru üzüm, ay tutulması, balık yumurtası, yıl sonu...
Yardımcı fiillerle yapılan birtakım birleşik fiiller ayrı yazılır:
Yardım etmek, yol olmak, göç etmek, hayret etmek, gelin olmak...
Dilimizdeki "af, his, ret, zan" gibi birtakım kelimeler "etmek, olmak, eylemek" yardımcı fiilleriyle birleşirken söylenişlerine uyularak yeni ses alırlar. Bu kelimeler bitişik yazılır:
af + etmek __ affetmek, His + etmek __ hissetmek ...
"Emir, hüküm, keşif, nakil, kayıp" gibi birtakım kelimeler "etmek, eylemek, olmak" yardımcı fiilleriyle birleşirken ikinci hecelerdeki ünlüleri düşürürler. Bu kelimelerle yapılan birleşik fiiller bitişik yazılır:
emir + etmek __ emretmek, kayıp + olmak __ kaybolmak ...
"-a, -e, -ı, -i, -u, -ü" ekleriyle yapılan birlşeik fiiller bitişik yaılır:
Bakmak + kalmak __ bakakalmak
yapmak + bilmek __ yapabilmek ...
İki ya da daha çok kelimeden oluşan yerleşim merkezi adları bitişik yazılır:
Karaköy, Dörtyol, Gürgentepe, Tepeköy ...
Sıfat ya da isim tamlaması biçiminde oluşmuş ve bu şekilde kalıplaşmış yer adları ve dağ, deniz, ova adları bitişik yazılır:
Kızılırmak, Çukurova, Uludağ, Akdeniz, Ulukışla...
KURULUŞ ADLARININ YAZILIŞI
Kurum, kuruluş, işletme, okul, birlik ve derneklerin resmi adlarının her kelimesi büyük harfle başlar:
Devlet Demir Yolları, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, Fatih İlköğretim okulu ...
Kurum ve kuruluş adlarında geçen kelimeler cins isim olarak geçtiğinde küçük harfle yazılır:
Hava kuvvetlerinin güçlendirilmesi için ...
Demir çelik işletmelerinin
"-de" EKİ VE "de" KELİMESİN YAZILIŞI
Hal eki olan "de" kelimeye bitişik yazılır. Özel isimlerin sonuna geldiğinde kesme işaretiyle ayrılır. Kendisinden önce gelen kelimenin son ünlüsüne göre büyük ünlü uyumuna uyar.
Ayakta durmaktan canım çıktır.
Otomobil bozulunca yolda kalmışlar.
Yurtta sulh cihanda sulh!
Dolabın anahtarı Ali'de olmalı.
Bağlaç olan "de" ayrı yazılır. Kendisinden önce gelen kelimenin son ünlüsüne göre büyük ünlü uyumuna uyar.
Onları da gördünüz mü?
Kerem de çalışmasını tamamlamış
"-ki" EKİ ve "ki" BAĞLACININ YAZIMI
Ek olan "-ki" ünlü uyumuna uymaksızın kendinde önce gelen kelimeye bitişik yazılır:
Bu sayfadaki yazıyı okudunuz mu?
Bağlaç olan "ki" ayrı yazılır:
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki!
Atatürk diyor ki: ...
"Ki" bağlacı bazı kelimelerle zamanla kalıplaştıkları için bitişik yazılır:
Halbuki, oysaki, sanki, mademki ...
"mi" EKİNİN YAZILIŞI
Soru eki olan "mi" kendinden önce gelen kelimeden ayrı yazılır.Kendinden önceki kelimenin son ünlüsüne göre ünlü uyumuna uyar.Kendisinden sonra gelen ekler bu eke bitişik yazılır:
Oğlunu işe almadılar mı?
Bitirdiğinde bana verecek misin?
Tahtadaki şekli görüyor musun?
"ile" KELİMESİNİN EK OLARAK YAZILIŞI
"ile" sözü, ünlüyle biten kelimelere ek olarak geldiğinde başındaki "-i" ünlüsü "y"'ye dönüşür ve büyük ünlü uyumuna uyar:
balta + ile __baltayla - çifte + ile__çifteyle
III.şahıs iyelik ekinden sonra ek olarak geldiğinde başındaki "-i" ünlüsü "y"'ye dönüşür, büyük ünlü uyumuna uyar:
annesi + ile __ annesiyle -arkadaşı + ile__arkadaşıyla
Ünsüz ile biten kelimelere ek olarak geldiğinde başındaki "-i" ünlüsü düşer ve büyük ünlü uyumuna uyar.
kardeş + ile __kardeşle - ayak + ile __ayakla
"yor" EKİNİN YAZILIŞI
"-yor" eki ünlü uyumuna uymaz. Eklendiğini fiilin ünlüsünü ince de olsa, bu ekin ünlüsü kalın kalır:
Atatürk Mudanya yolu ile Bursa'ya gidi-yor-du.
gel-i-yor,sür-ü-yor,sev-i-yor,sor-u-yor,görüş-ü-yor...
konuş + u + yor __ konuşuyor
fiil kökü bağlantı ünlüsü -yor eki
bekle + yor __ bekliyor: -e, -i ye dönüşüyor.
fiil kökü -yor eki
Fiil kökü ünlü ile bittiğinde, bağlantı ünlüsü almıyor.Ancak sondaki, "-a" sesi "-ı" veya "-u" ya,"-e" sesi "-i" veya "-ü" ye dönüşüyor.
başla + yor __ başlıyor: -a ünlüsü -ı' ya dönüştü.
"-ken" EKİNİN YAZILIŞI
"-ken" (iken) büyük ünlü uyumuna uymaz.; getirildiği kelimenin ünlüleri kalın da olsa, bu ekin ünlüsü ince kalır:
okur + iken __ okurken
bakar + iken __ bakarken
çalışır + iken __ çalışırken
durmuş + iken __ durmuşken
"İMEK" EK FİİLİNİN YAZILIŞI
İmek ek fiili ayrı yazıldığında ünlü uyumuna uymaz:
Aldığı elbise oldukça kaba idi.
Meğer bana kırgın imiş.
Her yıl yaz tatilinde Antalya'ya gider idim.
İmek ek fiili bu gün daha çok bitişik olarak kullanılmakta ve ses uyumuna uymaktadır. Ünlü ile biten kelimeye eklendiğinde "-i" ünlüsü düşer ve araya "y" girer:
tatlıcı idi __ tatlıcıydı - ne ise __neyse
yabancı imiş __yabancıymış - sinirli imiş __ sinirliymiş
ÜnlüyLE biten kelimelere eklendiğinde "-i" ünlüsü düşer:
gider imiş __gidermiş - ker*** imiş __ker***miş
bakar ise __bakarsa - görecek ise __ görecekse
Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çe¬kimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavramı karşıladıklarında birleşik kelime olurlar: yer çekimi, hanımeli, ses bilgisi; beyaz peynir, açıkgöz, toplu iğne; eli açık, sırtı pek; söz etmek, zikretmek, hasta olmak, gelebilmek, yazadurmak, alıvermek; çoluk çocuk, çıtçıt, altüst; başüstüne, günaydın; sağ ol, ateşkes, külbastı.
Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı olarak yazılır.
A. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
Birleşik kelimeler aşağıdaki durumlarda bitişik yazılırlar:
1. Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: kaynana (< kayın ana), kaynata (< kayın ata), nasıl (< ne asıl), niçin (< ne için), pazartesi (< pazar ertesi), sütlaç (< sütlü aş), birbiri (< biri biri).
2. Et- ve ol- yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine veya ses türemesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: emretmek (<emir etmek), kaybolmak (<kayıp olmak); haletmek (<hal’ etmek=tahttan indirmek), meno¬lunmak (<men’ olunmak); affetmek (<af etmek), reddetmek (<ret etmek).
UYARI : Sadece söyleyişte tonlulaşma biçiminde ses değişmesine uğrayanlar ayrı yazılır: azat etmek, hamt etmek, izaç etmek, iktisap et¬mek. Bu örneklerde tonluluk söyleyişte belirtilir.
3. Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır.
a. Bitki adları: aslanağzı, civanperçemi, keçiboynuzu, kuşburnu, turnagagası, açıkağız, akkuyruk (çay), alabaş, altınbaş (kavun), altıparmak (palamut), beşbıyık (muşmula), acemborusu, çobançantası, gelinfeneri, karnıkara (börülce), kuşyemi, şeytanarabası, venüsçarığı, yılan¬yastığı, akşamsefası, camgüzeli, çadıru¬şağı, gecesefası, ayşekadın (fasulye), hafızali (üzüm), havvaanaeli, meryemanaeldiveni.
b. Hayvan adları: danaburnu (böcek), akbaş (kuş), alabacak (at), bağrıkara (kuş), beş¬parmak (deniz hayvanı), beşpençe (deniz hayvanı), çakırkanat (ördek), elmabaş (tepeli dalgıç), kababurun (balık), kamçıkuyruk (koyun), kamışkulak (at), karabaş, karagöz (balık), kara¬fatma (böcek), kızılkanat (balık), sarıkuyruk (balık), yeşilbaş (ördek), sazkayası (balık), sırtı¬kara (balık), şeytaniğnesi, yalıçapkını (kuş), bozbakkal (kuş), bozyürük (yılan), karadul (örümcek), sarısabır (bitki).
c. Hastalık adları: itdirseği (arpacık), delibaş, karabacak, karata¬ban.
ç. Alet ve eşya adları: balıkgözü (halka), deveboynu (boru), domuzayağı (çubuk), domuztır¬nağı (kanca), horozayağı (burgu), kargaburnu (alet), keçitırnağı (oyma kalemi), kedigözü (lamba), leylekgagası (alet), sıçankuyruğu (törpü), baltabaş (gemi) gagaburun (gemi), kancabaş (kayık), adayavrusu (tekne).
d. Biçim adları: ayıbacağı (yelken biçimi), balıksırtı (desen), civankaşı (nakış), eşek¬sırtı (çatı biçimi), kazkanadı (oyun), kırlangıçkuyruğu (işaret), koçboynuzu (işaret), köpekkuyruğu (spor), sıçandişi (dikiş), balgümeci (dikiş), beşikörtüsü (çatı biçimi), turnageçidi (fırtına).
e. Yiyecek adları: dilberdudağı (tatlı), hanımgöbeği (tatlı), hanımparmağı (tatlı), ka¬dınbudu (köfte), kadıngöbeği (tatlı), kargabeyni (yemek), kedidili (bisküvi), tavukgöğsü (tatlı), vezirparmağı (tatlı), bülbülyuvası (tatlı), kuşlokumu (kurabiye), alinazik (kebap).
f. Oyun adları: beştaş, dokuztaş, üçtaş.
g. Gök cisimlerinin adları: Altıkardeş (yıldız kü¬mesi), Arıkovanı (yıldız kümesi), Büyükayı (yıldız kümesi), Demirkazık (yıldız), Küçükayı (yıldız kü¬mesi), Kervankıran (yıldız), Samanyolu (yıldız kümesi), Yedikardeş (yıldız kümesi).
ğ. Renk adları: baklaçiçeği, balköpüğü, camgöbeği, devetüyü, fildişi, gülkurusu, kavuniçi, narçi¬çeği, ördekbaşı, ördekgagası, tavşanağzı, tavşankanı, turnagözü, vapur¬dumanı, vişneçürüğü, yavruağzı.
4. -a, -e, -ı, -i, -u, -ü zarf-fiil ekleriyle bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek, görmek ve yazmak fiilleriyle yapılan tasvirî fiiller bitişik yazılır: alabildiğine, düşünebilmek, yapabil¬mek; uyuyakalmak; gidedurmak, yazadurmak; çıkagelmek, olagelmek, süregelmek; düşeyazmak, öleyazmak; alıvermek, gelivermek, gülüvermek, uçuvermek; düşmeyegör, ölmeyegör.
5. Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik keli¬meler bitişik yazılır: alaşağı, albeni, ateşkes, çalçene, çalyaka, dönbaba, gelberi, incitmebeni, rastgele, sallabaş, sallasırt, sıkboğaz, unutmabeni; çekyat, geçgeç, kaçgöç, kapkaç, örtbas, seçal, veryansın, yapboz, yazboz tahtası.
6. -an/-en, -r/-ar/-er/-ır/-ir, -maz/-mez ve -mış/-miş sıfat-fiil eklerinin kalıplaşmasıyla oluşan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
ağaçkakan, alaybozan, cankurtaran, çöpçatan, dalgakıran, demirkapan, etyaran, filizkıran, gökdelen, oyunbozan, saçkıran, yelkovan, yolgeçen;
akımtoplar, altıpatlar, barışsever, basınçölçer, betonkarar, bilgisayar, çoksatar, dil¬sever, füzeatar, özezer, pürüzalır, uçaksavar, yurtsever;
baştanımaz, değerbilmez, etyemez, hacıyatmaz, kadirbilmez, karıncaez-mez, kuşkonmaz, külyutmaz, tanrıtanımaz, varyemez;
çokbilmiş, güngörmüş.
7. İkinci kelimesi -dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü) kalıplaşmış belirli geçmiş zaman ekleriyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: albastı, ciğerdeldi, çıtkırıldım, dalbastı, fırdöndü, gecekondu, gündöndü, hünkârbeğendi, imambayıldı, karyağdı, külbastı, mirasyedi, papazkaçtı, serdengeçti, şıpsevdi, zıpçıktı.
8. Her iki kelimesi de -dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü) belirli geçmiş zaman veya -r /-ar /-er geniş zaman eklerini almış ve kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler bitişik yazı¬lır: dedikodu, kaptıkaçtı, oldubitti, uçtuuçtu (oyun); biçerbağlar, biçerdö¬ver, göçerkonar, kazaratar, konargöçer, okuryazar, uyurgezer, yanardö¬ner, yüzergezer.
Aynı yapıda olan çakaralmaz kelimesi de bitişik yazılır.
9. Somut olarak yer bildirmeyen alt, üst ve üzeri sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı (gözetim), şuuraltı; akşamüstü, akşamüzeri, ayaküstü, ayaküzeri, bayra¬müstü, gerçeküstü, ikindiüstü, olağanüstü, öğleüstü, öğleüzeri, suçüstü, yüzüstü.
10. İki veya daha çok kelimenin birleşmesinden oluşmuş kişi adları, soyadları ve lakaplar bitişik yazılır: Alper, Aydoğdu, Birol, Gülnihal, Gülseren, Gündoğdu, Şenol, Varol; Abasıyanık, Adıvar, Atatürk, Gökalp, Güntekin, İnönü, Karaosmanoğlu, Tanpınar, Yurdakul; Boynueğri Mehmet Paşa, Tepedelenli Ali Paşa, Yirmisekiz Çelebi Mehmet, Yedisekiz Hasan Paşa.
11. İki veya daha çok kelimeden oluşmuş Türkçe yer adları bitişik yazılır: Çanakkale, Gümüşhane; Acıpayam, Pınarbaşı, Şebinkarahisar; Beşiktaş, Kabataş.
Şehir, kent, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak, su vb. kelime¬lerle kurulmuş sıfat tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması kalıbındaki yer adları bitişik yazılır: Akşehir, Eskişehir, Suşehri, Yenişehir; Atakent, Batıkent, Konutkent, Korukent, Çengelköy, Sarıyer, Yenimahalle; Karabağ, Karadağ, Uludağ; Kocatepe, Tınaztepe; Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz; Acıgöl; Kızılırmak, Yeşilırmak; İncesu, Karasu, Sarısu, Akçay.
12. Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy vb. yer ve kuruluş adlarında unvan kelimesi sonda ise, gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır: Abidinpaşa, Bayrampaşa, Davutpaşa, Ertuğrulgazi, Kemalpaşa (ilçesi); Necatibey (Caddesi), Mustafabey (Caddesi).
13. Ara yönleri belirten kelimeler bitişik yazılır: güneybatı, güney¬doğu, kuzeybatı, kuzeydoğu.
14. Bunlardan başka dilimizde her iki ögesi de asıl anlamını koru¬duğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan keli¬meler de vardır:
a. Baş sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları: başağırlık, başbakan, başçavuş, başeser, başfiyat, başhekim, başhemşire, başkahraman, başka¬rakter, başkent, başkomutan, başköşe, başmüfettiş, başöğretmen, baş¬parmak, başpehlivan, başrol, başsavcı, başşehir, başyazar.
b. Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki başı sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları: aşçıbaşı, binbaşı, çarkçıbaşı, çeribaşı, ele¬başı, mehterbaşı, onbaşı, ustabaşı, yüzbaşı.
c. Oğlu, kızı sözleri: çapanoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı.
ç. Ağa, bey, efendi, hanım, nine vb. sözlerle kurulan birleşik kelime¬ler: ağababa, ağabey, beyefendi, efendibaba, hanımanne, hanımefendi, hacıağa, hıyarağalık, kadınnine, paşababa.
d. Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiç¬biri, herhangi belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak biti¬şik yazılır.
15. Ev kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik ya¬zılır: aşevi, bakımevi, basımevi, doğumevi, gözlemevi, huzurevi, ko¬nukevi, orduevi, öğretmenevi, polisevi, yayınevi.
16. Hane, name, zade kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelime¬ler bitişik yazılır: çayhane, dershane, kahvehane, yazıhane; beyanname, kanunname, se¬yahatname, siyasetname; amcazade, dayızade, teyzezade.
UYARI: Eczahane, hastahane, pastahane, postahane sözleri kullanımdaki yaygınlık dolayısıyla eczane, hastane, pastane, postane biçiminde yazılmaktadır.
17. Farsça kurala göre oluşturulan isim ve sıfat tamlamaları ile ka¬lıplaşmış biçimler bitişik yazılır: cürmümeşhut, darıdünya, ehli¬beyit, ehvenişer, erkânıharp, fecrisadık, gayrimenkul, gayrimeşru, hüsnükuruntu, hüsnüniyet, suikast, hamdüsena, hercümerç.
18. Arapça kurala göre oluşturulan tamlamalar ve kalıplaşmış biçimler bitişik yazılır: aliyyülâlâ, ceffelkalem, darülaceze, darülfünun, daüssıla, fevkalade, fevkalbeşer, hıfzıssıhha, hüvelbaki, şey¬hülislam, tahtelbahir, tahteşşuur; âlemşümul, cihanşümul, aleykümselam, Allahualem, bismillah, fenafillah, fisebilillah, hafazanallah, inşallah, maşallah, velhasıl, velhasılıkelam.
19. Müzik makam adları bitişik yazılır: acembuselik, hisarbuselik, muhayyerkürdi.
Bir sıfatla oluşturulan usul adlarında sıfat ayrı yazılır: ağır aksak, yürük aksak, yürük semai.
20. Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır: İçişleri, Dışişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim.
B. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
1. Etmek, edilmek, eylemek, kılmak, kılınmak, olmak, olunmak yar¬dımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller herhangi bir ses düşme¬sine veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır: alt etmek, arz etmek, azat etmek, boş olmak, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, sağ olmak, söz etmek, terk etmek, var ol¬mak, yok etmek, yok olmak.
2. Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğ¬ramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.
a. Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar:
ada balığı, ateş balığı, dil balığı, fulya balığı, kedi balığı, kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı; acı balık, bıyıklı balık, dikenli balık.
ardıç kuşu, arı kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, saka kuşu, tarla kuşu, yağmur kuşu; alıcı kuş, boğmaklı kuş, makaralı kuş.
ağustos böceği, ateş böceği, cırcır böceği, hamam böceği, ipek böceği, uçuç böceği, uğur böceği; ağılı bö¬cek, çalgıcı böcek, sümüklü böcek.
at sineği, et sineği, meyve sineği, sığır sineği, su sineği, uyuz sineği.
deniz yılanı, ok yılanı, su yılanı; Ankara keçisi, dağ keçisi, yaban keçisi; fındık faresi, tarla faresi; dağ sıçanı, tarla sıçanı; Beç tavuğu, dağ tavuğu; Amerika tavşanı, yaban tav¬şanı; kaya örümceği, şeytan örümceği; bal arısı, yaban arısı; Pekin ördeği, yaban ördeği; Ankara kedisi, Van kedisi; Afrika domuzu, yaban domuzu.
b. Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar:
ayrık otu, beşparmak otu, çörek otu, eğrelti otu, güzelavrat otu, kelebek otu, ökse otu, pisipisi otu, taşkıran otu, yüksük otu; acı ot, sütlü ot.
ateş çiçeği, çuha çiçeği, güzelhatun çiçeği, ipek çiçeği, küpe çiçeği, lavanta çiçeği, mum çiçeği, yayla çiçeği, yıldız çiçeği; ölmez çiçek.
avize ağacı, ban ağacı, dantel ağacı, kâğıt ağacı, mantar ağacı, mercan ağacı, öd ağacı, pelesenk ağacı, süt ağacı, tespih ağacı; kör ağaç.
altın kökü, boya kökü, eğir kökü, helvacı kökü, meyan kökü; ek kök, saçak kök, yumru kök.
dağ elması, yer elması; çalı dikeni, deve dikeni; köpek üzümü, kuş üzümü; çakal armudu, dağ armudu; at kestanesi, kuzu kestanesi; can eriği, gövem eriği; kuzu mantarı, yer mantarı; su ka¬mışı, şeker kamışı; dağ nanesi, taş nanesi; ayı gülü, Japon gülü; Antep fıstığı, çam fıstığı; sırık fasulyesi, soya fasulyesi; Amerika bademi, taş bademi; Afrika menek¬şesi, deniz menekşesi; Japon sarma¬şığı, kuzu sarmaşığı; Hint inciri, kavak inciri; armut kurusu, kayısı ku¬rusu; su sarımsağı, şeker pancarı.
kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm.
UYARI : Çiçek dışında anlamlar taşıyan baklaçiçeği (renk), narçi¬çeği (renk), suçiçeği (hastalık); ot dışında anlamlar taşıyan ağızotu (barut), sıçanotu (arsenik); ses düşmesine uğramış olan çöreotu ve yay¬gın bir biçimde gelenekleşmiş olan semizotu, dereotu bitişik yazılır.
c. Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler:
alçı taşı, bileği taşı, çakmak taşı, damla taşı, Hacıbektaş taşı, ki¬reç taşı, lüle taşı, Oltu taşı, sünger taşı, yılan taşı; buzul taş, damla taş, dikili taş, kayağan taş, yaprak taş.
arap sabunu, el sabunu; kahve değirmeni, yel değirmeni; kahve dolabı, su dolabı; oturma odası; duvar saati, kol saati; duvar takvimi, masa takvimi; yemek masası; itfaiye aracı, kurtarma aracı; masa ör¬tüsü, yatak örtüsü; el kitabı, Frenk gömleği, İngiliz anahtarı, İngiliz si¬cimi; alt geçit, tüp geçit, üst geçit, çekme demir, çekme kat, dolma kalem, dönme dolap, kesme kaya, toplu iğne, vurmalı çalgılar, vurmalı sazlar, yapma çiçek.
afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, nane ruhu, tuz ruhu.
ç. Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler: Arnavut kaldırımı; çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu; köprü yol.
d. Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik ke¬limeler: açık oturum, açık öğretim, ana dili, ay tutulması, baş ağrısı, baş belası, baş dönmesi, çıkış yolu, çözüm yolu, dil birliği, din birliği, güç birliği, iş birliği, iş bölümü, madde başı, ses uyumu, yer çekimi.
e. Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: anlam bilimi, dil bilimi, edebiyat bilimi, gök bilimi, halk bilimi, ruh bilimi, toplum bilimi, toprak bilimi, yer bilimi; dil bilgisi, halk bilgisi, ses bil¬gisi, şekil bilgisi.
f. Yuvar ve küre sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: göz yuvarı, hava yuvarı, ısı yuvarı, ışık yuvarı, renk yuvarı, yer yuvarı; hava küre, ışık küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre.
g. Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler: bohça böreği, su böreği, talaş böreği; ba¬dem yağı, çiçek yağı, kuyruk yağı; arpa suyu, maden suyu, meyve suyu; kaşar peyniri, tulum peyniri, beyaz peynir; Adana kebabı, tas kebabı, Urfa kebabı; İnegöl köftesi, İzmir köftesi; ezogelin çorbası, mercimek çor¬bası, yoğurt çorbası; irmik helvası, kâğıt helvası, koz helva; acı badem kurabiyesi; Kemalpaşa tatlısı, peynir tatlısı, yoğurt tatlısı; ba¬dem şekeri, balık yumurtası.
burgu makarna, çubuk makarna, yüksük makarna; kakaolu kek, üzümlü kek; çiğ köfte, içli köfte; dolma biber, kesme şeker, süzme yoğurt, yarma şeftali; kuru yemiş.
ğ. Gök cisimleri: Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, Kutup Yıldızı, kuy¬ruklu yıldız; gök taşı, hava taşı, meteor taşı.
h. Organ veya organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler: patlak göz, süzgün göz; aşık kemiği, bel kemiği, elmacık kemiği; serçe parmak, şehadet par¬mağı, yüzük parmağı; azı dişi, köpek dişi, süt dişi; kuyruk sokumu, safra kesesi; çatma kaş, takma diş, takma kirpik, takma kol; ekşi surat, kepçe surat; gaga burun (kimse), karga burun, kepçe kulak, ça¬kır pençe, demir yumruk, kuru kemik.
ı. Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki, hay¬van ve nesne adlarıyla kurulan birleşik kelimeler: çetin ceviz, çöpsüz üzüm; eski kurt, sarı çıyan, sağmal inek; ağır top, eksik etek, eski toprak, eski tüfek, kara maşa, sapsız balta.
i. Zamanla ilgili birleşik kelimeler: bağ bozumu, gece yarısı, gün or¬tası, hafta başı, hafta sonu.
3. -r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tam¬laması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır: bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, yeter sayı; çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza, ölmez çiçek, tükenmez kalem; akan yıldız, doyuran buhar, uçan daire.
4. Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamla¬ması yapısındaki renk adları ayrı yazılır: bal rengi, duman rengi, gümüş rengi, portakal rengi, saman rengi; ateş kırmızısı, boncuk mavisi, çivit mavisi, gece mavisi, limon sa¬rısı, safra yeşili, süt kırı.
5. Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır: açık mavi, açık yeşil, kara sarı, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil.
6. Yer adlarında kullanılan batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, orta, yukarı, iç, yakın, uzak kelimeleri ayrı yazılır: Doğu Anadolu, Batı Trakya, Orta Anadolu, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Orta Asya, Orta Doğu, Yakın Doğu, Uzak Doğu, Güneybatı Anadolu, İç Asya, İç Anadolu, Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı.
7. Kişi adlarından oluşmuş mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy vb. yer ve kuruluş adlarında sondaki unvanlar hariç, şahıs adları ayrı yazılır: Yunus Emre Mahallesi; Gazi Mustafa Kemal Bulvarı; Ziya Gökalp Bulvarı; Nene Hatun Caddesi; Fevzi Çakmak Sokağı, Cemal Nadir Sokağı; Koca Mustafapaşa; Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Sultan Ahmet Camii, Sütçü İmam Üniversitesi.
8. Dış, iç, öte, sıra sözleriyle oluşturulan bir¬leşik kelime ve terimler ayrı yazılır: ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; fizik ötesi, kızıl ötesi, mor ötesi, sınır ötesi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra.
9. Somut olarak yer belirten alt ve üst sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: deri altı, su altı, toprak altı, yer altı (yüzey); arka üstü, baş üstü, böbrek üstü bezi, tepe üstü (trafikte).
10. Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift sözlerinin başa getirilmesiyle oluştu¬rulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: alt yazı; üst kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön söz, ön yargı; art damak, art niyet; arka teker; yan cümle, yan etki; karşı görüş, karşı oy; iç sa¬vaş, iç tüzük; dış borç, dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük anne, büyük baba; küçük harf, küçük parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol bek; peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir hücreli; iki anlamlı, iki eşeyli; tek eşli, tek hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift ayaklılar, çift kanatlılar.