S O Y L U E D E B İ Y A T

militarizm

Militarizmin sınıfsal karekteri, oluşturulma prosesi(süreci);maliyeti sorunu ve ideolojisi(düşünsel çarpıtmacılığı)

Militarizm, bütün ülkelerin hepsinde benzer nitelikte kendini var eden bir yapıyla süregelmiştir.Türkiye’de de böyledir.. nedir bu yapı?

-uğrunda ölünecek denli sevilen “vatan “,”ulusçuluk” burjuva ideolojisi (ideolojiyi burada geniş halk kesimlerinin kandırılmasında veya egemen sınıfın veya sınıflar koalisyonunun çıkarları için gerçekliğin maniplasyonu(kendini çıkarlarına uygun şekilde algılanmasını sağlamak işi) olarak alıyorum...ideoloji ,masum bir tutum sonucunda oluşturulmuş bir kavram ve o kavramın kapsadıkları değildir... bilinçlice oluşturulmuş bir üst yapısal kurumdur ve bu son yıllarda ki araştırmalardan anlaşıldığı kadarıyla da dinin ta kendisidir yani üst yapının ta kendisidir) ve ”şehitlik “mertebesiyle taçlandırılmış bir öbür dünya yaşamının kazanılmasıyla artık temel halka tamamlanmakta ve orta sınıfın çocukları da dahil olmak üzere bir ölme öldürme eyleminin ideolojik-dinsel motifinin içinde bulunulmaktadır...


askeri bürokrasinin kadrolu elemanları:generalleri,albayları,yarbayları,binbaş ıları.....üstteğmenleri,teğmenleri ,astteğmenlerinin ve uzman çavuşlarının geldikleri sınıfsal köken alt sınıflardır her ne kadar bu rütbeye geldiklerin de askeri bürokrat burjuva olsalarda böyledir...eni sonu orta sınıfın alt kademesindedir ailelerinin konumları...birde kadrosuz zorunlu askerlik vardır ki o neredeyse korku dağlarının yaratılmasındaki sayısal üstünlüğün,güç birikiminin kaynağıdır,sürekliliği olan kimsenin öyle kolayca karşı çıkamadığı bir zor ve zorunluluk ile askerlik yapılmaktadır bu grubun bütününe yakını en alt sınıfların çocuklarıdır,onlar bu vatan içinde iş bulamama stresiyle boğuşan ,hergün kapı kapı iş arayan ailesinin yardımlarıyla ayakta kalabilen, çoğu lümpenliğin pençesinde kıvranan ,yeteneklerini geliştirme fırsatı bulamamış çocuklardır,askerliğini yapmayana adam denilmediği ve “kız verilmediği” kültürel-ideolojik zorlamalarında olduğu bir toplumda bu çocukların zorunlu olarak militarist bürokratik aygıta dahil olmaları yadırganacak bir durum gibi durmamaktadır...aslında oldukça ucuza mal edilen bu askeri unsurlar kendilerinin,anne babalarının verdiği vergilerle beslenmektedir militarist ocaklarda,kimisi çalıştığı işini buırakıp 1,5 senesini “vatan hizmeti”ne vermektedir...


bu vatan hizmeti sırasında ölmek şeref ve onuruda vardır ve paye “şehitliktir” kimin için şehit olunmaktadır bu sorgulanmamak kaydıyla...evet oldukça masrafsız bir ordu sistemi kurulmuştur kendi vergilerinle karşıladığın ve burjuvaların sömürü istikrarının sağlanacağı bir sistemin askerisindir,karnını doyuramadığın,yuva kuracacak durumda bir ekonomik yeterliliğe sahip olamadığın vatanında,çalıştığın işyerinden alırlar, geldiğinde işe girme garantin yoktur... çünkü burjuvazi üretmek ve satmak zorundadır insani açıdan düşünmez olayları o ayakta kalabilmek için üretime devam etmek ,sömürmek zorundadır, kural budur...senin askere gitmen onu bağlamaz yerine daha ucuza çalışacak birini zaten bulur...


şimdi kaybedilen işine mi üzüleceksin,askerde ki emir komuta içinde ki aşağılanmalarına mı(ki söylediğim gibi askeriyede ki unsurlar alt sınıfın çocuklarından oluşmuştur :toplum içinde kendilerini yeteneklerine göre yetiştiremeyen dışlanan sınıfların çocukları,sen de öylesindir ama artık karşındakiler devlet olmuştur kutsal bir varlığın beyin hücrelerinden birisidirler artık onlar güçtürler; kendilerini öyle algılarlar veya kendilerine öyle algılatılır bu konumları,sen ise onların emrindeki hizaya sokulması gereken bir unsursun,olmadık emirlerle şekillendirilmeye çalışılır kimliğin, yıllardır toplum içinde kendini var edemeyenlerin eline güç geçmiştir, seni ezmeden duramaz(çünkü kendisi sürekli ezilmiştir, bunun intikamını alacaktır),zaten kendisine o emirler tebliğ edilmiştir )evet vatan için görev vatani görev bu tür aşağılamaları beraberinde getirir... küfürün bini bir paradır ...bu poliste de böyledir toplum içinde yeteneklerini geliştirme fırsatı bulamayan sistem tarafından dışlanan,işe yaramaz ilan edilenler bu kurumlarda görev almaktadırlar;sistem:kapitalizm ve serbest piyasa rekabeti sistemi...ki bu rekabette yoksul halk çocuklarının şansları çok azdır...

çift maaşlı öğretmen ailesinin çocukları öğretmenlik ya da biraz üst seviye de bir okula gidebilirler ...işçi çocuklarının bu şansı dershaneye gitmedilerse ki gitmeleri mümkün olanın dışındadır genellikle.. çok çok daha azdır; elbette sıkı bir çalışma temposuna da girmek zorundadırlar ,alt düzey esnaf çocuklarıda benzer bir konumdadırlar...

orta düzeyli esnaf,mühendis ve doktor,avukat,devlet bürokrasisinin üst ve orta yöneticilerinin çocukları dershaneye gönderilebilen, özel ders alabilen çocuklardır bunların sistem içinde tutunma şansları vardır ;ailesinin sınıfsal konumu onun için bu sistemde varolabilmesinin şartlarını iyi kötü sağlamaktadır zaten...evet bütün bunların dışında kalanlar polis,asker olmaktadır sistemin kustuğu bu insanlar sistemin sürdürülmesinde yönetici olan zor aygıtının üyesi olmaktadırlar artık güç onlardadır sistem onları kusmuştur,onlar ezilmişliklerinin,dışlanmışlıklarının hesabını görmek için beklemektedirler, kutsal olanın,yıkılmaz olanın bir parçası olan, dışlanmış unsur var gücüyle görevine sarılacak kendini devletin bir parçası değil devletin ta kendisi olarak görecektir veya kendisine bu öyle algılatılacaktır...asker ,polistir; o ,artık yenilmez, dokunulmaz ,yıkılamaz gücün bir parçası hatta kendisidir ...artık devleti(kendisini içine kabul eden,kendisi olmasına izin veren) için herşeyi yapabilir...işkenceler,öldürmeler,ölmeler...
Evet kendi vergileriyle sürekliliğini besleyen ve kendi çocuklarıyla fiziki devamlılığını besleyen, kendisine karşı besleyen bir halk ve onların çocukları kendileri için bir kıyım ve yıkım makinesi yaratmıştır,öğrenci olaylarında o hışımla inen joplar,kürt insanına yapılan aşağılamalar, yıllardır adam yerine koyulmamış, ötekileştirilmiş,kusulmuş bir alt sınıf çocuğunun gücün ve dokunulmazlığın kendine bahşettiği olanakları devleti için(yani kendisi için)kullanmasından ve aşağılanmalarının hesabını görmesinden başka bir şey değildir...


sorun şudur ki onu aşağılayan sistem artık kendi aşağıladığı kişiden kendisine bir asker ve koruyucu yaratmış ve başkalarını aşağılamanın bir aracına dönüştürmüştür bunu da anne babasının cebinden “zorla” aldığı “dolaylı vergilerle” kaşılamaktadır bu da ne ucuza mal edildiğinin kanıtıdır ...yani bir üst sınıfsal koalisyon alt sınıfların parasıyla,sistemsel olarak aşağıladığı alt sınıfların çocuklarını,yine aynı sınıfa tahakküm etmek, sömürmek için kullanmaktadır; sıfır maliyetli bir koruma kalkanı ,savaş kalkanı yaratmıştır hem de ideolojik olarak: yani geniş halk kesimlerini vatan,ulus,devlet kavramlarının kutsallığına inandırarak ,o vatanda açlığa mahkum ettiği sınıfların ta kendisinden faydalanarak ne garip değil mi?

2010 aralık
 
bugün 281 ziyaretçi (437 klik) burdaydı!
geri git ileri git hakkımda


online
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol