S O Y L U E D E B İ Y A T

Octavio PAZ.

Octavio PAZ (1914-1998)

31 Mart 1914'da Meksika'nın México kentinde doğdu. Annesi İspanyol, babası Meksika yerlisidir. İç Savaş nedeniyle zor koşullarda büyüdü. Hukuk ve edebiyat öğrenimi gördü. Genç yaşta yenilikçi bir dergi kurdu ve ilk şiirlerini yayımladı. Genç işçilerin eğitimi için bir okul açtı ve onları eğitti. İspanya iç savaşında Cumhuriyetçileri desteklemek için İspanya'ya gitti. Valencia’da Faşizme Karşı Yazarlar Kurultayı’na katıldı. Ordada Miguel Hernández, Rafael Alberti, Pablo Neruda ve César Vallejo ile tanıştı ve dostluk kurdu. Meksika’ya döndükten sonra yeniden edebiyatla ve siyasetle ilgilendi. Amerika’ya gitti, bir süre Paris’te, Japonya’da ve Hindistan’da başıboş bir yaşam sürdürdü. Meksika’ya döndükten sonra peş peşe deneme, şiir ve tiyatro oyunları yayınladı. Diplomat olarak ülkesini temsil etti ancak Mexico kentinde öğrenci gösterisinin kanlı biçimde bastırılmasını protesto etmek için Hindistan’daki elçilik görevini bıraktı. 19 Nisan 1998 öldü.

Edebiyata şiirle başladı, şiir deneme ve eleştiri dallarında ürünler verdi. Paz’ın "No Pasaran" ile "Raiz del Homre" adlı yapıtlarından bu yana tüm şiir yaratımları, kapitalist yabancılaşma yüzünden bozulan insani bütünselliği yeniden kurulması amacını taşır. 'Taller' (Atölye) dergisi çevresinde toplanan gruba katıldı. Paris'te A. Breton ile B.Péret'in yanında 'gerçeküstücü' harekette etkin biçimde yer aldı, Yapıtlarında Meksika gelenekleri, gerçeküstücülük ve doğu şiirlerinin etkisi görülür. Meksika halk edebiyatıyla gerçeküstücülüğü bağdaştıran çok sayıda yapıta imza attı. Japon şiir türü olan "renga" üzerine çalıştı sonra Harvard'da konferanslar verdi. 1990 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı.


Başlıca Yapıtları:

Ormandaki Ay
İnsanın Kökleri
Güneş Taşı ve Başka Şiirler
Yalnızlık Dolambacı
Kartal mı Güneş mi?
Doğu Bayırı
Maymun Gramerci
Uzak Komşu
Çifte Alev
Dört ya da Beş Dünya
Bir Yeryüzü
Modern İnsan ve Edebiyat
Ölüm Çiçekleri
Renga



KLİŞE YOK ARTIK

Güzel yüz,
Güneşe taç yapraklarını açan papatya gibi
Sen de bana açar mısın kendini
Ben sayfayı çevirirken.

Büyüleyici gülümseyiş,
Etkilersin erkekleri.
Ah, magazin güzelliği!

Kaç şiir yazıldı sana?
Kaç Dante yazdı sana, Beatrice?
Akıldan çıkmayan aldatıcı görüntüne,
Yapay fantezine.

Ama bugün bir klişe daha yapmayacağım
Ve sana bu şiiri yazıyorum.
Hayır, klişe yok artık.

Bu şiirim,
Güzelliği uydurma görüntülerinde değil,
Beyinlerinde,
Kişiliklerinde olan
O kadınlara adandı.

Bu şiir, siz
Şehrazat gibi her gün
Anlatılacak yeni bir masalla uyanan kadınlara;
Bir masal ki değişim için şarkı söyler,
Savaşımlar umar:
Birleşmiş insanoğlu aşkı için savaşımlar,
Yeni günle canlanan tutkular için savaşımlar,
İhmal edilmiş haklar için savaşımlar
Ya da yalnızca bir gece daha hayatta kalmak için savaşımlar.

Evet, siz acı bir dünyanın kadınlarına,
Siz bu hep veren evrenin parlak yıldızlarına,
Siz bin bir kavganın kavgacılarına,
Siz yürek dostlarıma.
Bundan böyle bakmayacağım magazine,
Geceye
Ve parlak yıldızlarına kafa yoracağım daha çok,
Bu nedenle klişe yok artık.

Octavio Paz
(Çeviren: Baki Yiğit)



Şafak

Soğuk hızlı eller
çeker geri teker teker
karanlığın sargılarını
açarım gözlerimi
hâlâ
yaşıyorum
ortasında
henüz taze bir yaranın.

Octavia Paz (1914-1998)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy












 


 
bugün 49 ziyaretçi (60 klik) burdaydı!
geri git ileri git hakkımda


online
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol