S O Y L U E D E B İ Y A T
ANI
ANI
Anı, kişisel yaşantının bütünü ya da belli bölümlerini ya da gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış edebi metinler ya da kayıtlardır. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış ya da bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir. Bu kişilerin yaşadığı şeyleri bir defter ya da bir kağıda aktarmasıdır.Konu başlıkları [gizle]
1 Anıların konusu
2 Özellikleri
3 Tarihsel Gelişimi
4 Anı ile Günlüğün Benzer ve Farklı Yanları
Anıların konusu
Anı konuları genellikle siyasi ve edebi olmak üzere iki kategoriye ayrılmaktadır. Bunlar kesin sınırlandırmalar değildir. Bir siyasi anı kitabında edebî anılar da olabilmektedir. Kimi anı kitapları da toplum içinde belli özellikleriyle seçilmiş kişilerin portrelerinden oluşmaktadır. Anı türünün en bilinen örnekleri Cevat Şakir Kabaağaçlı,Yakup Kadri Karaosmanoğlu,Halide Edip Adıvar ve Falih Rıfkı Atay vermiştir.Cevat Şakir'in Mavi Sürgün,Falih Rıfkı'nın Çankaya,Halide Edip'in Mor Salkımlı Ev ile Türk'ün Ateşle İmtihanı ve Yakup Kadri'nin Gençlik ve Edebiyat Hatırıları anı türünün cumhuriyet dönemindeki en güzel örnekleridir.Anı ile günlüğü de karşılaştırabiliriz.Anı geçmişe dönüktür.Yaşanmış,bitmiş olayların üzerinden bir zaman geçtikten sonra yazılan yazı türleridir.Anılar dil ve anlatım bakımından sade yazılmalıdır.Anı ile günlüğü karşılaştırdığımızda anı geçmişe,günlük ise geleceğe yöneliktir.
Özellikleri
Yaşanmakta olanı değil, yaşanmış bir konuyu anlatır.
İnsan belleğinde iz bırakan olay ve olguları anlatır
Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yaptığı için tarihçilere ışık tutar.
Tanınmış, bilim, sanat ve politika adamlarının yaşamlarını çalışma ve araştırmalarını anlatır.
Yazarın unutulmasını istemediği , gerçekleri kalıcı kılar.
Geçmiş birinci kişinin ağzından kişisel yargılar ve yorumlarla verilir.
Tarihsel Gelişimi
Batıda en çok yaygın bir tür olup ilk örneğini eski Yunan sanatçısı Ksenophon’un “Anabasis” adlı eseriyle vermiştir. Alman filozofu Eflatun’un birçok eseri bu türdendir 18. yüzyılda J. J. Rousseau’nun “ İtiraflar” Goldoni’nin “İyilkik Sever Somurtkan”, Goethe’nin “Şiir ve Gerçek” , Andre Gide’nin “Jurnaller eseri bu alanda önemli eserlerdir. 19. yüzyılda Fransız edebiyatında:Victor Hugo’nun ”Gördüklerim”, Stendhal'ın “Bencillik Anıları, Verlaine’nin “ Rus yazar Tolstoy’un İtiraflarım” 20. yüzyılda dünyanın her ülkesinde çok sayıda edebiyatçı bu türde eserler vermeye devam etmektedir. Bizde, 7. yüzyıla ait “Göktürk Yazıtları” bu türün ilk örneği sayılmaktadır. 16. yüzyılda Hindistan’da bir imparatorluk kurmuş olan Babür Şah’ın yazdığı “Babürname” , 17. yüzyılda Ebul Gazi Bahadır Han’ın yazdığı “Şecere-i Türk” , Katip Çelebi ve Naima’nın bir çok eseri bu türün örneklerindendir. Eski edebiyatta anı özelliği taşıyan “Vakainameler, Gazavatnameler, sefaretnameler bu türün örnekleri sayılmaktadır Edebi tür anlamında anı ise bizde Tanzimat Dönemi'nde başlamıştir.Önceleri Ebuziya Tevfik ve Ali Suavi çıkardıkları gazetelerde anılarını yayınlarlar Daha sonra Akif Paşa’nın “Tabsıra” Namık Kemal’in “Magosa Mektupları” , Ziya Paşa’nın “Defter-i Amel” Ahmet Mithat Efendi’nin “Menfa” Muallim Naci’nin “Ömer’in Çocukluğu” Servet-i Fünun Döneminde; Ahmet Rasim’in “Eşkal-i Zaman”, “Falaka” “ Maharir “,”Şair “ Halit Ziya’nın “Kırk Yıl”, Saray ve Ötesi Hüseyin Cahit Yalçın’ın : “ Edebi Hatıralar”. Son Dönem Edebiyatında Yakup Kadri: “Zoraki Diplomat, Vatan Yolunda , Gençlik ve Edebiyat Hatıralarım” Ruşen Eşref Ünaydın : “ Atatürk’ü Özleyiş” Falih Rıfkı Atay : “Çankaya” Halide Edip . “Türk’ün Ateşle İmtihanı” Yahya Kemal: “ Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım “ Yusuf Ziya Ortaç “ Porteler,” Bizim Yokuş” Ahmet Hamdi Tanpınar . “ Kerkük Anıları” Samet Ağaoğlu: “ Babamın Arkadaşları” Salah Birsel : “Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu” Halikarnas Balıkçısı : “ Mavi Sürgün” Oktay Rıfat . “Şair Dostlarım” Özkan Çam . “Zemheri” Adem Serin . “Birgün Elbet”
Ayrıca, son dönemde, Celal Bayar, İsmet İnönü, Kazım Karabekir ve Rauf Orbay gibi siyasi kişilerin yazdıkları anılar, yakın tarihimizi aydınlatması bakımından önemli eserlerdir.
Anı ile Günlüğün Benzer ve Farklı Yanları
Anı da günlük gibi bir kişinin başından geçen gerçek yaşantılardan kaynaklanan yazı türüdür.
Günlük yaşanırken anı ise yaşandıktan sonra yazılır.
Anılar, yazarların yaşlılık çağlarında yazdıkları ve yaşamları boyunca karşılaştıkları olayları nesnel bir şekilde ortaya koyan yazılardır Günlükler ise daha öznel, derin, içten ve ruhun derinliklerinden kopup gelen Anlık duygu ve düşünceler hakimdir.
Anı yazılarının anlatım açısından kurgusal niteliklere sahip olduğunu da söyleyebiliriz Günlükler ise kurgudan uzak yoğun düşüncelerin toplamıdır.