S O Y L U E D E B İ Y A T
kum matem-matiğ-i
kum matem-atiğ-i
-Özellikle İstanbul’da merdiven altlarında kot taşlamada çalışmış,silikozis hastalığına yakalanıp yaşamını yitirmiş ve hastalığın acısıyla yaşayan Silikozis hastalarına ve ailelerine-
I
Kuvars cinnetini tutkularına katıklar, kum tanelerinin matematiğinden soluk çalan iblis!
Bedende çürüyen ateşler kum-ar masa-l/larına yatırılan düştür kâbusuna tapınan
Kendine zıt büyür elleri umudun, tabutuna aynı ağaçtan çiviler çakılı
Tarihin rahmine eker tohumlarını anaç doğuşlarda çoğalan
Kendine yar mevsimlerde gözlerin aksi düşer bakmalara tek kişilik
Kaçışlar kendini vurur zamanla dipsiz aynalarda sırlanan,
Yitiği ben/cillik kuyularında unutulan kardeş yüzlü sancılar vurur yüzüne
Çoğul yalnızlıklar sarar aynı göğün altını çürürken çehresi insan ırkının
Şimdilerde ayrıksı bir ölümün kendine açılır kapıları
İnsanın modern zamanıdır çarmıhında gerilen
Kapalı bir kitap, yılları yüzünde eskimiş ellerin kuytusuna sığınan
II
Kendinden soydu güzelliğini yırtarak tinin ateşiyle, teninden devşirdi çocukluğunu
Susku hamaklarında uyutulurken morfinli geceler günah’ı
Kim sallıyor beşiğini ateşin ilahiler ağarken öfkenin rağm’ına?
Kimin için çalıyor çanlar?
Zangocu kim bu hengâmenin?
Kim yazıyor ayetlerini hayatın?
Ah eder doğrulur bu susku kınında kadife kılıçlar asılı
Yüzünde oylumlu yanılsamalar çizer rakkası hayatın
Acının belleği yenilgilerin haritasıdır, coğrafyasında özgürlükler kanayan
Sıyrılır bungunluğun isterik acılı ritminden kavrar çağını
Açar us’unun gözlerini anlar!
Anlar!
Yüzünde riya gülleri büyüten bütün peygamberler yalancı.
2009 1….mayıs kırşehir coşkun edip soykan