S O Y L U E D E B İ Y A T
ömrün bercestesi:kahir ayrılıklar
ömrün bercestesi:kahir ayrılıklar
çocuk gözlerimde zamanın eğrildiği yer yaralarını sararken ölümcül;
hüznün renginden yağmur suyu içer boyalı bir kuş
buruşmuş zamandan çalınan özgürlük halkasıdır çocuk ellerini yüzüne gömen hayat;
kahir ayrılıklar ömrün bercestesi
yırtılır erincil dudağından zaman, düşleri kanar teninde acıyan ömrün
ay doğar geceye solarken yeşil bir telaş
nedenini sorar kör bir düğüm üstüne bükülen acının
karanlığın çağırdığı sese kanar gün batımı
üveyiğin çığlığı acıya tutunurken özlemin bitişik çıplaklığında;
tenhalığını üretir içimde acıları kardeş putların zaman kilitleri
ahşabın küle yazgısıdır koynumda beslediğim ateşten varak;
yakılır erkencil tutkuların kar suyu çeşmesinden
gittin ya boşluğunu da götürdün ardından suya işledim adını
ateşin yüzü yanarken alev’in râm’ı kendi külünedir; çöl iklimi: suyun ıslaklığı: yokluğun
ey suskun zamanların akranı acı!tutunuyor musun yine yüreklerin inceliğine
bahşedip sızısını ayrılıkların?külümü sunan ellerinde requiem* tınısıdır eksiltili hatıram
yüzüme düşen yaralar acıyor; zaman çoğaltırken izdüşümlü yılları
yanlış yazdım kil tabletine kavmimin adını; oysa yalnızlıktı alfabem, sesli harflerini yitirdiğim
nefretin siyah incisi ışıldar nazarında; bütün kalelerim yıkık ve tarumardır bahçem
menendi yoktur yalnızlığın; güneşin ışıklarından doğar, gece kırılırken hayatın prizmasında
yok sözlerin, uzak gölgesine düşer zamanın;
sesime sırdaş sarı hüzün kuşu tutunur gölgesine gerçeğin;
haritasız coğrafyasında sessiz çığlıklar büyütürken kuytusunda çocuk gözlerim
acının süreği fotoğrafını düşürür aynalara;
lâneti kendine dönen sancısı ayrı doğumlarda,
kırlangıç telaşlı sessizlikler biriktirir yalnızlığa üryan dudaklarım
zehirli susuşlara kıvrılarak suretimi yağmalayan zaman;
yalnızlığın ezgisini notalar içimin dilleri kesik ürpertilerinde
şakaklarımda mor tasalı med cezir kıyıları yalnızlığın
uzletin aynasında gülerken yalnızlığıma melâli visal için özlemin
füsunkâr ziyasını söyleyen asudedir, fersude nârıbeyza düşlerim
ziyan oldu şimdi ruhumda; aksi sedadır gözlerime bıraktığın izlerin
heyhat ferhundedir şimdi;
acının alnında kıyılanan, kuytu bir rüzgâr ıslığında yitirilmiş ömrün ahengi
*requiem:mozart’ın bitmemiş eseri
ocak 2010 kırşehir