S O Y L U E D E B İ Y A T
söylence-10
Söylence-10
fırtınanın şark esintisiydi münevver bahar
nergislerin taşa kesmiş hayaliyle yalın ayak bir elinde meşime yangısı, bir elinde ağır ve aksak sustu utanç kızartan mızraplarıyla kehribar Aslı'ya dönen dediler ta ki o uzak şehirlerden tükenirken nefesim, diril dediler, keskinleşirken sitem gün ortası, başında doğum hakkının gözünde sağanakla açılır dediler sevinen mahrem... zakirin, ülema kamçısı savurdu mihenk rengini miskin seherlerde un ufaktır gülün dipçiği mercan kokusuna buğulanırken kayanın fitili ehl-i feragat ahirlerde sızlayandır cümlenin direnci cerihatlendi filizin küstahlığı kumruların neyzen gülüşünde paluze örtündü göğün feryadı hercümerce çınladı zangocun terinde çırak dediler ustalığı bilmezken cihan-ı asrın içinden gülamlar doğurdu Meryem'ler sarıl dediler tükenirken hecem gecenin bir yarısı ate'nin meyus seherinden dili merhemdir, çözülür, konuş dediler ustura kesiğiyken gecem kumsuz deniz köpüğü süründü kirpik tuzuna kara elmas türküsü çağlarken maharet dağında sümbülün fecr-i mabet nuruyla bezeli yaparığla tutuldu sineye, düştü közlenen eceli yollara titrek çizgiler çizdi meşkin alevi muştu deryasında sakıngan sefaretiyle arşınladı hüsran teniyle köhne seferi solmadı melek kanadında açan süslü defne bir havadis uğruna bekledi üçüncü cemreyi... ölme dediler feleği paslı dünyanın kucağından bir gün daha eklenir serbaz takvimine mateminde saklanan bütün ümitler nefesindir yüreğinde tut dediler sızımda gonca iptilası metanetiyle bir tutamla avun büyüt dediler..... tahkimlere vurulan tuğramdır yaşam hakkım savun dediler..... 14.08.2009 münevver: Aydın,aydınlatılmış kehribar: Süs eşyası yapımında kullanılan renkli reçine meşime: Döl yatağı zakir: Zikreden ülema: Sarıklı din bilgini mihenk (taşı): Değer ölçer ehl-i feragat: Dost cemaatinden vazgeçme cerihat: Yara paluze (ten): Beyaz, dolgun,titrek hercümerce: Kararsızlık,dengesizlik zangoc: Kilisede çanı çalan kilise hizmetçisi cihan-ı asr: Dünyanın varoluşundan buyana geçem tüm bir zaman gülam: Savaş esiri ergen çocuk meyus: Üzgün, ümitsiz ifade fecr-i: Tan vakti mabet: Dostluğa mekan olmuş yer meşkin: Bilinmeye bir şeyi öğreten yazı muştu: Sevindiren haber,müjde seferi: Bir yönde ilerleyenkişi serbaz: Yürkeli,yiğit iptila: Düşkünlük,tiryakilik tahkim: Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesi yöntemi tuğra: İmza,alamet(Padişahlara has) |
|
|