Gecekondunun önünde kerpiç duvara cılız bedenini yaslamış, hayatın ne getireceğini bilmeden soru soran muhabire cevaplar veriyor;
-senin okul çantan yok mu?
-cık
-Neden yok? r harfini söyleyemediği şirin Türkçesiyle
-bizim payamız yok
-defter,kalem,kitapların yok mu?
-cık
Niye yok?
-babamın payası yok
İç çekiyor,kırık sesiyle:
-Hem ben deygide alamadım,öğyetmenimiz deygi payası getiyeceksiniz dedi.Ben götüyemedim, bana kızdı. Deygide veymedi.
Mavi okul önlüğü sarkık omuzlarından aşağıya düşecek gibi,iç çekiyor, minik göğsü kalkıp iniyor,dokuz yaşında bu kadar ağır yükün altında ezilen çocuk ruhuna engel olamıyor ,yüreği kabarıyor, en derinliklerinden gelen,boğazında düğümlenen acının ateşi ağzının içinde:dilinde, damağında yakıcılığını artırıyor ve hem hıçkırarak ağlıyor hem de söylüyor içinden gelenleri
-Öğyetmenimiz paya getiyeceksiniz dedi. Benim payam yoktu bana deygi veymedi.
Burnundan akan acı su ile gözyaşları birbirine karışıyor.
-Benim babamın payası yok,bizim payamız yok,öğyetmenimiz bana kızdı deygi veymedi